Koroner Anjiyografi Hastalarındaki Damar Patolojlerinin Başvuru Anındaki Vital Bulgularının, Hikayesinin, Ek Hastalıklarının, Kullandığı İlaçların ve EKG Bulgularının Oluşturduğu Risk Oranlarının Tespiti

Journal Title: Anatolian Journal of Emergency Medicine - Year 2018, Vol 1, Issue 2

Abstract

Acil servisimize başvuran ve akut koroner sendrom (AKS) tanısıyla aynı hastanenin koroner anjiyografi laboratuvarında peruktan koroner girişim (PKG) uygulanan hastalarda tespit edilen koroner damar patolojilerini, geriye doğru bakarak hastaların acil servise başvurdukları zaman tespit edilen vital bulguları, fizik muayene sonuçları, EKG bulguları ve özgeçmiş özellikleri (kronik hastalıklar, kullandığı ilaçlar ve alışkanlıklar) ile karşılaştırılarak, bir risk oranı tespit edilip edilemeyeceği araştırılmıştır. GEREÇLER VE YÖNTEM Çalışmada 01.01.2015 ile 31.01.2016 tarihleri arasında acil servise başvurup, koroner anjiyo laboratuvarında PKG uygulanan, 18 yaş üstü, erişkin hastaların kayıtlar retrospektif olarak taranmıştır. AKS tanısı alan hastalar vaka, almayanlar ise kontrol grubu olarak yapılandırılarak, bir vaka-kontrol çalışması formatı hazırlanmıştır. Elde edilen veriler demografik özellikler, kronik hastalıklar ve sigara kullanımı, kullanılmakta olan ilaçlar, vital bulgular ve ağrı tipi, EKG bulguları ile AKS tipi (STEMI, NSTMI, anstabil anjina) olarak beş grupta toplanmış ve analiz edilmiştir. BULGULAR Çalışmamızın hasta grubunu 108 erkek (%77,7), 31 kadın (%33,3) hasta oluşturmuştur (toplam 139). Hastalardan 5 (%3,6) tanesi arrest haliyle başvurmuş olup, çalışma popülasyonunun ortalama yaşı 61,4 yıldır. Başvuru anındaki medyan vital bulgular normal sınırlarda olmakla beraber hafif hipertansiyona eğilim gözlenmekteydi. Başvuru belirtisi tipik ve atipik anjina ile uyumlu hasta oranı birbirine denkti (%47,5 ve %48,9). AKS tipi incelendiğinde en sık NSTMI olduğu görüldü (%80). Bunu ikinci sıklıkta STEMI izledi. Hastaların anjiyo sonuçlarında, en az tıkalı olan, bir diğer ifadeyle %20’den az darlık olan damar LMCA olarak tespit edildi. %70’den fazla obtrüksüyon tespit edilen damar %79 ile LAD oldu. RCA ve Cx’de buna yakın değerlerde (sırasıyla %72 ve 68) tıkanıklık saptandı. TARTIŞMA Çalışmanın epidemiyolojik sonuçları değerlendirildiğinde genel literatür ile uyumlu bilgilere ve dağılımlara ulaşıldı. Acil hastaların triyajında vital bulgular tüm hastalarda kayıt edilmekte ve alan yönetimi ve triyaj bu bulgulara göre yapılmaktadır. Bu bulgularda hastaların tanı ve tedavisine yön verecek veya risk sınıflaması yapacak şekilde anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Bu genel dünya literatürü ile uyumlu bir sonuçtur. Hastaların %22,3’ünde özgeçmişte daha önceden bilinen KAH mevcuttur. Yaklaşık her beş hastanın dördünde KAH varlığı bilinmemektedir. PKG sonuçlarına göre hastaların tıkanma olan ve olmayan koroner kan akımları hakkında yeterli bilgi sahibi olunmuştur. Bizim serimizde de EKG bulguları ile koroner arterlerde olan tıkanıklıklar incelendiğinde NSTEMI ve STEMI tanısı alanların neredeyse tamamında non-obstrüktif AKS bulgularına rastlanmıştır. SONUÇ İleri yaş, erkek cinsiyet varlığı istatistiksel anlamlılık gösterirken diğer parametrelerin anjiyografik olarak damar tıkanıklığı olmaması ile anjiyografide tam tıkanıklık tespit edilmesi riskini öngörmede istatistiksel bir anlamlılık görülmemiştir. Bizim serimizde mevcut kullanılan risk değerlendirmeleri açısından farklı bir bulguya rastlanılmamıştır.

Authors and Affiliations

Tanju Taşyürek, Sinan Karacabey, Erkman Sanrı, Kerem Ali Kabaroğlu, Haldun Akoğlu, Özge Onur, Arzu Denizbaşı

Keywords

Related Articles

Kemoterapiye bağlı gelişen El-Ayak Sendromu Olgusu

Antrasiklin grubu bir antineoplastik ilaç olan Lipozomal doksorubisin (LD), agresif seyirli non-Hodgkin lenfoma, dirençli over ve meme kanserleri ve AIDS ile ilişkili Kaposi sarkomunun tedavisinde kullanılmaktadır. Bu tü...

Bir Tıbbi Blog Sitesindeki Makalelerin Retrospektif Analizi

Tıp blogları belirli bir konu hakkında bilgiyi ve deneyimi paylaşmak için popular yöntemlerdir. TATD®Toksikoloji çalışma grubu toksikoloji bloğu yayınlamaktadır. Bu makale okurların okuma alışkanlıklarını göz önüne alara...

ARI SOKMASINA BAĞLI AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ: KOUNİS SENDROMU

Arı sokmalarına bağlı lokal ve sistemik reaksiyonlar görülebilmektedir. Arı sokması sonrası nadiren görülen alerjik akut miyokart enfarktüsü; Kounis sendromu olarak tanımlanmıştır. Burada arı sokması sonrası acil servise...

Koroner Anjiyografi Hastalarındaki Damar Patolojlerinin Başvuru Anındaki Vital Bulgularının, Hikayesinin, Ek Hastalıklarının, Kullandığı İlaçların ve EKG Bulgularının Oluşturduğu Risk Oranlarının Tespiti

Acil servisimize başvuran ve akut koroner sendrom (AKS) tanısıyla aynı hastanenin koroner anjiyografi laboratuvarında peruktan koroner girişim (PKG) uygulanan hastalarda tespit edilen koroner damar patolojilerini, geriy...

Diyabetus mellitus ve Fournier Gangreni birlikteliği: olgu serisi

Fournier gangreni genital, perineal, perianal bölgenin bakteri kaynaklı olan ve hızlı ilerleyen bir nekrotizan fasiitidir. Fournier gangreninin mortalitesi son yıllarda azalsa da hala yüksektir. Bu olgu sunumunda 41 ve 5...

Download PDF file
  • EP ID EP675856
  • DOI -
  • Views 257
  • Downloads 0

How To Cite

Tanju Taşyürek, Sinan Karacabey, Erkman Sanrı, Kerem Ali Kabaroğlu, Haldun Akoğlu, Özge Onur, Arzu Denizbaşı (2018). Koroner Anjiyografi Hastalarındaki Damar Patolojlerinin Başvuru Anındaki Vital Bulgularının, Hikayesinin, Ek Hastalıklarının, Kullandığı İlaçların ve EKG Bulgularının Oluşturduğu Risk Oranlarının Tespiti. Anatolian Journal of Emergency Medicine, 1(2), -. https://europub.co.uk/articles/-A-675856