2011/83/EU SAYILI TÜKETİCİ HAKLARI DİREKTİFİ VE BU DİREKTİFİN MESAFELİ SÖZLEŞMELER ALANINDA TÜRK HUKUKU’NA YANSIMALARI
Journal Title: İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi - Year 2016, Vol 7, Issue 1
Abstract
2011 yılında yayınlanan Tüketici Hakları Direktifi1 uzun bir hazırlık aşamasına sahiptir. 8.10.2008 yılında Avrupa Komisyonu tarafından sunulan tasarıda2, tüketici haklarına ilişkin dört Direktif üzerinde çalışılmış (Kapıdan Satışlara İlişkin Direktif, Mesafeli Satışlara İlişkin Direktif, Tüketici Satımlarına İlişkin Direktif ve Haksız Şartlara İlişkin Direktif), bu Direktiflerin tam uyum ilkesi benimsenerek, yeniden hazırlanması öngörülmüştür. 25.06.2010 yılında Avrupa Parlamentosu Ortak Pazar ve Tüketicinin Korunmasından Sorumlu Komisyonun yayınladığı raporda3 ise “hedeflenen” tam uyumun sadece Ortak Pazar için önem arz eden mesafeli sözleşmeler ve kapıdan satışlar alanında kalması gerektiği belirtildi. Bu çalışmaların ardından 25.10.2011 tarihinde Tüketici Hakları Direktifi yayınlandı. Mesafeli sözleşmeler ve kapıdan satışlara ilişkin sözleşmelerde tam uyum ilkesinin benimsendiği Direktif, uygulama alanına giren konularda, üye ülkelerde norm birliğinin sağlanmasını, böylece Ortak Pazar’ın daha iyi işlemesini ve tüketici haklarının üst seviyede korunmasını hedeflemektedir. Üye ülkelerin bu Direktifi iç hukuklarına aktarmaları için tanınan süre 13.12.2013 tarihinde dolmuştur. Bu Direktif hükümleri, 7.11.2013 tarihinde kabul edilen 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hazırlanırken göz önünde bulunduruldu. Çalışmamızda Direktifin uygulama alanı, getirdiği yenilikler ve mesafeli sözleşmeler alanında Türk hukukundaki yansımaları değerlendirilecektir.
Authors and Affiliations
Zeynep DÖNMEZ
Keywords
Related Articles
- EP ID EP271587
- DOI 10.21492/inuhfd.239936
- Views 202
- Downloads 0
ANONİM ŞİRKET PAY SAHİPLİĞİ HAKLARININ KULLANILMASINDA MUHALEFET ŞARTI
Anonim şirket ortakları, yönetime ilişkin temel pay sahipliği haklarını şirket genel kurulunda kullanırlar. Genel kurulun almış olduğu kararlarda çoğunluk prensibi geçerlidir. Yani yasanın aradığı çoğunluk, şirket irades...
TİCARET KANUNU KAPSAMINDA SERMAYE ŞİRKETLERİNDE BAĞIMSIZ DENETİM
6102 sayılı TTK ile sermaye şirketleri için uzmanlığa dayalı olmayan iç denetleme sistemi terk edilmiş, bunun yerine bağımsız dış denetim kabul edilmiştir. Böylece şirketlerin denetimi muhasebe denetimine dönüşmüştür. İl...
CEZA YARGILAMASINDA MAĞDURUN BEYANI VE DELİL DEĞERİ
Ceza muhakemesi hukukumuzda, serbest delil ve serbest değerlendirme sistemleri benimsenmiştir. Bu nedenle hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delilin ispat unsuru olarak değerlendirilebilmesi ve hâkimin vicdani ka...
2011/83/EU SAYILI TÜKETİCİ HAKLARI DİREKTİFİ VE BU DİREKTİFİN MESAFELİ SÖZLEŞMELER ALANINDA TÜRK HUKUKU’NA YANSIMALARI
2011 yılında yayınlanan Tüketici Hakları Direktifi1 uzun bir hazırlık aşamasına sahiptir. 8.10.2008 yılında Avrupa Komisyonu tarafından sunulan tasarıda2, tüketici haklarına ilişkin dört Direktif üzerinde çalışılmış (Kap...
DOĞAL ÇEVRE FELAKETLERİNİN SUÇA ETKİSİ
Doğal çevrenin değişik zamanlarda maruz kaldığı felaketler, binlerce/milyonlarca canlının ölmesine ve/veya yaralanmasına neden olurken beraberinde yaşam ortamlarında bulunan her türlü yapı/yapılara geçici/sürekli tahriba...