Afyonkarahisar ili Dinar ilçesinde 2015 yılı Ocak ayında görülen tularemi vakaları (Tularemia cases in Dinar district, Afyonkarahisar province, January 2015)

Journal Title: Turk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi - Year 2016, Vol 73, Issue 3

Abstract

Amaç: Erken Uyarı Cevap ve Saha Epidemiyolojisi Daire Başkanlığı’na 26 Ocak 2015 tarihinde Afyonkarahisar ili Dinar ilçesinde tularemi vakalarının olduğu bildirilmiştir. Salgın, olayın boyutunun saptanması, bulaş kaynağının tespiti, koruma-kontrol önlemlerinin alınması ve ileride oluşabilecek salgınların önlenmesi amacıyla incelenmiştir. Yöntemler: 17 Şubat 2015 tarihinde ilçede bir saha araştırması başlatılmış ve 15 Mart 2015 tarihine kadar pozitif çıkan her vaka araştırmaya dâhil edilmiştir. Vaka kontrol çalışması için vaka tanımı ve kontrol seçim kriterleri geliştirilmiştir. Vakalar “10 Aralık 2014-15 Şubat 2015 tarihleri arasında Dinar ilçesinde bulunan ve laboratuvar analizlerinde Francisella tularensis mikroaglütinasyon testi pozitif saptanan kişiler” olarak belirlenmiştir. Kontrol grubu ise “belirtilen tarihler arasında ilçede bulunan; tularemi yönünden herhangi bir şikâyeti bulunmayan kişiler”den oluşmuştur. Bir vakaya karşılık kontrol grubundan 4 kişi yer almıştır. Bu çalışmada vaka tanımına ve kontrol seçim kriterlerine uyan toplam 29 vaka ve 116 kontrol bulunmuştur. Analizlerde yüzde dağılımları, atak hızı, t-testi, ki-kare testi, olası risk faktörlerini değerlendirmek için %95 güven aralığı (GA), tahmini rölatif risk (TRR) ve lojistik regresyon kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kabul edilmiştir. Ana su kaynakları, depolar ve kontrol izlem noktalarından su numuneleri alınması sağlanmıştır. Bulgular: Vakaların %72,4’ü kadındır. Hastalık her yaş grubunda görülmekle birlikte vakaların %62,1’inin yetişkin yaş grubunda olduğu saptanmıştır. Vakaların yaş ortalaması 36,7±17,5 yıldır (en küçük: 5, en büyük: 72). Vakaların yaş ortalaması, kontrol grubundakilerin yaş ortalamasından istatiksel olarak anlamlı düzeyde küçüktür (t=3,46; p=0,001). Vakaların %89,7’sinde üşüme-titreme, %86,2’sinde boğaz ağrısı, %82,8’inde boyunda veya kulak çevresinde lenf bezi büyüklüğü ve 75,9’unda ateş olduğu saptanmıştır. Vaka ve kontrollerde musluk suyu kullanımı, sebze-meyve yıkamada kullanılan su, çiğ sebzeleri sirkeli suda veya çamaşır suyu eklenmiş suda bekletme, gölet, dere, ırmak suyu ile temas (yüzme, çamaşır yıkama), kemirici teması, av hayvanları teması ve kene ısırma öyküsü gibi risk faktörleri açısından değerlendirilmiştir. İncelenen bu faktörlere maruz kalma düzeyi vakalar ve kontrollerde benzer bulunmuş, istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. Yaş karıştırıcı bir faktör olabileceğinden oluşturulan lojistik modele, tüketilen suyun bağlı olduğu su deposu ve yaş değişkenleri konmuştur. Yaş kontrol edildiğinde, vakalarda kontrollere göre Depo 1’den su içme tahmini rölatif riski 3,6 kat (%95 GA: 1,5-8,7) bulunmuştur. Salgın için alınan su numunelerinde tularemi etkeni saptanamamıştır. Sonuç: Epidemiyolojik veriler değerlendirildiğinde bu salgının Depo 1’den dağıtılan şebeke suyunun içilmesine bağlı bir tularemi salgını olduğu düşünülmüştür. Benzer salgınların tekrar yaşanmaması için su depolarının düzenli denetimi, bakiye klor ölçümlerinin düzenli takibi, hastalığın sık görüldüğü bölgelerde bu hastalık konusunda halkın bilgilendirilmesi ve hekimlerde farkındalığın artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Objective: Tularemia cases in Dinar, Afyonkarahisar were reported to Early Warning Response and Field Epidemiology Department on January 26, 2015. Outbreak was investigated to determine the scope, identify the source, to implement prevention and control measures and to avoid future outbreaks. Methods: In the district, an investigation was initiated on February 17, 2015 and all identified new positive cases were included in the study until March 15, 2015. Case definition and control selection criteria were developed for the case-control study. Case was “a resident in Dinar, who was detected positive with microagglutination test for Francisella tularensis between the dates of 10 December 2014 and 15 February 2015. Controls were selected from residents who don’t have any complaints regarding tularemia and are in that district between specified dates. Four controls were selected for each case. A total of 29 cases and 116 controls were found, all of which confirmed to the case definition and control selection criteria. In order to evaluate the possible risk factors in the analysis, it was used percentage distribution, attack rate, t-test, chi-squared test, 95% confidence interval (CI), Odds Ratio (OR) and logistic regression. Statistically significant level was p<0.05. Water samples were taken from the main water supply, and the storage tank and sampling points. Results: Of the cases 72.4% was women. Although cases were distributed to all age groups, 62.1% of cases were in adult age groups. The mean age of cases was 36.7±17.5 years (Min-Max: 5-72). The mean age of cases was significantly lower than the controls (t=3.46; p=0.001). Main symptoms of cases were detected chills (89.7%), sore throat (86.2%), swollen lymph nodes in neck (82.8%) and fever (75.9%). Cases and controls were evaluated for various risk factors such as use of tap water, water sources for washing fruits and vegetables, methods of washing raw vegetables (in water, in vinegar, in bleach), contact with lakes, streams, rivers (swimming, washing), contact with rodents, animal hunting and tick bite history. These factors were not associated with the disease. Logistic regression included age and water storage tanks providing drinking water. After controlling for age, people drinking water from Tank-1 were 3.6 times more likely to be ill (95% CI: 1.5-8.7). Tularemia agent was not detected in water samples. Conclusion: Epidemiological data show that this tularemia outbreak was caused by drinking tap water distributed from Tank-1. To avoid similar future outbreaks; audits of water tanks, and monitoring of chlorine levels were recommended regularly. Public who lives in regions where tularemia is common should be trained for tularemia; awareness raising activities should be implemented for physicians.

Authors and Affiliations

Ali BOZ, Gamze AKTUNA, Şenay ÖZGÜLCÜ, Berna SEZGİN, Fehminaz TEMEL, Bekir ÇELEBİ

Keywords

Related Articles

Ankara ve Konya illerine ait suların organoklorlu ve organofosforlu pestisitler yönünden değerlendirilmesi (Evaluation of organochlorine and organophosphate pesticides of waters in Ankara and Konya)

Amaç: Pestisitler; tarımsal üretimi olumsuz yönde etkileyen böcekler, kemiriciler, funguslar ve yabani otlar gibi zararlılara karşı kullanılan kimyevi maddelerdir. Suya taşınımı ise püskürtülmeleri esnasında etrafa yayıl...

İyon değiştirici kromatografi yöntemi ile ölçülen HbA2 ve HbA1c’nin ölçüm belirsizliğinin tespiti (Evaluation of measurement uncertainty of HbA2 and HbA1c measured by ion exchange chromatography)

Amaç: Bu çalışma ile Bilecik Halk Sağlığı Laboratuvarı’nda ölçülen HbA2 ve HbA1c parametrelerinin ölçüm belirsizliği hesaplanarak, test sonucunun yorumlanmasında ve klinik kararın ortaya çıkmasında ölçüm belirsizliğinin...

The first external quality assurance laboratory proficiency assessment study of national antimicrobial resistance surveillance system in Turkey (Türkiye’deki ulusal antimikrobiyal direnç sürveyans sisteminin ilk dış kalite güvencesi laboratuvar yeterlilik değerlendirmesi)

Objective: National Antimicrobial Resistance Surveillance System (NAMRSS) was established aiming to determine and track the percentage of antimicrobial resistance in Turkey, and in order to assure the reliability of the...

Hastanede yatan hastaların klinik örneklerinden izole edilen enterokok suşlarının antibiyotik duyarlılıklarının değerlendirilmesi (Evaluation of antibiotic susceptibilities of enterococcus strains isolated from clinical samples of hospitalized patients)

Amaç: Enterokoklar idrar yolu yara yeri enfeksiyonları ile bakteriyemiye neden olabilmektedir. Hastane kökenli enfeksiyonlarda en sık saptanan etkenlerden birisidir. Enterokoklarda son yıllarda antibiyotiklere karşı arta...

Kayseri İlindeki liselerde öğrenim gören adölesanlarda obezite düzeyinin ve ilişkili risk faktörlerinin belirlenmesi (Determining the obesity level and related risk factors in adolescents attending at high schools in Kayseri province)

Amaç: Obezite, vücutta yağ oranının artmasına bağlı oluşan, endokrin ve metabolik değişiklikler ile karakterize, kompleks ve multifaktöriyel bir hastalık olup hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkeler için önemli bir...

Download PDF file
  • EP ID EP490659
  • DOI 10.5505/TurkHijyen.2016.82957
  • Views 167
  • Downloads 0

How To Cite

Ali BOZ, Gamze AKTUNA, Şenay ÖZGÜLCÜ, Berna SEZGİN, Fehminaz TEMEL, Bekir ÇELEBİ (2016). Afyonkarahisar ili Dinar ilçesinde 2015 yılı Ocak ayında görülen tularemi vakaları (Tularemia cases in Dinar district, Afyonkarahisar province, January 2015). Turk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi, 73(3), 233-244. https://europub.co.uk/articles/-A-490659