Akharım beldesinde musluk suyu kaynaklı gastroenterit salgını, Afyonkarahisar ili, Türkiye, Mayıs 2014 (A gastroenteritis outbreak caused by contaminated tap water, Akharim town, Afyonkarahisar province, Turkey, May 2014.)
Journal Title: Turk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi - Year 2016, Vol 73, Issue 3
Abstract
Amaç: 8 Mayıs 2014 tarihinde, Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından; Sandıklı ilçesi Akharım beldesinde, gastroenterit vakalarında artış olduğu ve 395 kişinin sağlık kuruluşlarına başvurduğu bildirilmiştir. Çalışma, salgının nedenini saptamak, bulaş yolunu belirlemek, koruma ve kontrol önlemlerini almak amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Vakaları bulmak için hastane kayıtları incelenmiştir. Akharım beldesinden 05-12 Mayıs 2014 tarihleri arasında sağlık kuruluşlarına başvuran ve akut gastroenteritle ilişkili ICD-10 tanı kodlarıyla (A09, R11 veya K52) kaydı yapılanlar şüpheli vakalar olarak tanımlanmıştır. Bu şüpheli vakalar arasından “ishal veya kusması olanlar” olası vaka olarak tanımlanmıştır. Salgının nedeninin kanalizasyon ve yağmur suyu sızıntılarıyla kirlenmiş şebeke suyu olduğu hipotezini test etmek amacıyla vaka-kontrol çalışması yapılmıştır. Veriler; sosyodemografik özellikler, semptomlar, hastane başvurusu, semptom başlama zamanı, içme-kullanma suyu tüketimi, hijyen alışkanlıkları bilgileriyle ilgili toplam 24 sorudan oluşan anket formuyla yüzyüze toplanmıştır. Etken tespiti için gaita ve su örnekleri alınmıştır. Ayrıca, vaka sayısındaki değişim ile ilçenin yağış değerlerindeki değişim karşılaştırılmıştır. Bulgular: Araştırmada 292 vaka ve kontrolüne ulaşılmıştır. Atak hızı kadınlarda (%17,7) erkeklerden (%10,9) daha yüksektir. Şüpheli vakaların yaş ortancası 19’dur (En küçük-En büyük: 11 ay-87 yıl). Vakalar tüm yaş gruplarında görülmüş, en yüksek atak hızı 10-14 yaş grubunda (%32,6) saptanmıştır. Olası vakalarda en sık görülen semptomlar; karın ağrısı (%89,8), ishal (%89,8), bulantı (%80,9), kusma (%70,3) ve ateştir (%67,5). Vakalarda kontrollere göre; musluk suyu içme tahmini rölatif riski 113,5 (%95 GA: 32,9-694,0); mahalle çeşmesi suyu içme tahmini rölatif riski 0,10 (%95 GA: 0,04-0,3); kaynak suyu içme tahmini rölatif riski 0,10 (%95 GA: 0,02-0,30) ve damacana suyu içme tahmini rölatif riski 0,03 (%95 GA: 0,004-0,093) bulunmuştur. Damacana suyu içmek referans olarak kabul edildiğinde; vakalarda kontrollere göre musluk suyu içme durumu 91 kat daha fazladır (ORadj=91,1, %95GA: 12,4-666,4). İncelenen 9 adet gaita örneğinden ikisinde Norovirüs GI ve GII tespit edilmiştir. Bölgede içme-kullanma suyu olarak yüzeysel kaynakların kullanıldığı öğrenilmiştir. Şebeke suyu hattında da sızıntılar olduğu görülmüştür. Alınan 16 su örneğinin 11’inde total koliform sayısı yüksek bulunmuştur. Bütün su örneklerinde serbest klor miktarı 0 ppm olarak saptanmıştır. Sonuç: Salgının, şebeke suyu kaynaklı olduğu düşünülmüştür. Şebeke suyu sisteminin gözden geçirilmesi, onarılması ve su kaynağı olarak yer altı sularının kullanılması ve suyun düzenli klorlanarak halkın kullanımına sunulması önerilmiştir. Objective: On 8 May 2014, it has been reported that 395 persons who have suffered from abdominal pain, nausea, vomiting, diarrhoea apply to health care institutions during the outbreak increase in gastroenteritis cases was reported from Akharım town, in Afyon province. We investigated the outbreak to determine its scope, source and mode of transmission and to provide prevention and control measures. Method: In order to find the cases the hospital records was investigated. It was identified as a suspected cases that was admitted to a hospital related to ICD-10 (A09, R11, or K52) diagnosis codes of acute gastroenteritis. This cases have applied to health care instituttions between the dates of 05-12 May 2014 from Akharım town. A probable case was a suspected case having diarrhoea or vomiting. To test our hypothesis that “the source of the outbreak is the tap water contaminated with sewage and rain water”, we conducted a case-control study. Data including sociodemographic characteristics, symptoms, hospital admissions, symptom onset time, were collected by a face-to-face questionnaire consisted of 24 questions related to drinking-water consumption information. It has been collected stool and water samples to identify the agent. It has also compared the change in rainfall districts with the change in the number of cases. Results: It has been reached 292 cases and controls in the study. The attack rate in women (17.7%) is higher than men (10.9%). The median age of suspected cases was 19 years (Min-Max: 11 months-87 years). The cases were seen in all age groups, the highest attack rate has been detected in the 10-14 age groups (32.6%). The most common symptoms of possible cases were abdominal pain (89.8%), diarrhoea (89.8%), nausea (80.9%), vomiting (70.3%), and fever (67.5%). It was found when comparing cases to controls; the estimated relation risks of drinking tap water, neighbourhood water, drinking spring water and bottled water were 113. 5 (95% CI: 32.9-649.0); 0.10 (95% CI: 0.04 to 0.25); 0.10 (95% CI: 0.02 to 0.30), and 0.03 (95% CI: 0.004 to 0.093) times higher in cases respectively. When taking bottled water as a reference; drinking tap water was 91 times higher in cases than controls (ORadj=91.1, 95% CI: 12.4-666.4). Two of nine stool samples were which has been examined were tested positive for Norovirüs GI-GII. It has been detected that superficial water has been used as drinking water source in this region. Moreover leakage has been fount in the pipeline system. 85% of water samples tested positive for E. coli and coliform bacteria. It was determined that 11 out of 16 water samples were found to have a high number of total coliform bacteria. Free chlorine level was 0 (zero) ppm in all samples. Conclusion: It was observed that outbreak stems from drinking contaminated tap water. It has been recommended that the water supply system should be thoroughly inspected, repaired and that the water should be supplied from underground water sources. In order to ensure public access to clean wate. The water supply should be chlorinated regularly.
Authors and Affiliations
Pınar DUMAN, Yasemin DEMİRBİLEK, Fatma ÇELİK, Mehmet ŞENOL, Ramazan ÖZÇELİK, Murat KOÇKAR, Serap ÇETIN-ÇOBAN, Fehminaz TEMEL, Mustafa Bahadır SUCAKLI, Gülay KORUKLUOĞLU
Gıda savunmasında yeni yaklaşımlar: risk yönetim metodolojileri (New approaches to food defense: risk management methodologies)
Biyoterörizm, patojen maddelerin politik, sosyal ve/veya ekonomik amaçlarla kanuna aykırı şekilde kullanımı şeklinde tanımlanmaktadır. Biyoterörizm faaliyetlerine tarihten pek çok örnek verilebilir. Biyoterörizm ajanları...
Bazı antiseptik ve dezenfektanların antibakteriyel etkinliklerinin araştırılması (Evalution of antibacterial activities of some antiseptics and disinfectants)
Amaç: Çalışmamızda hastanelerde sık kullanılan 4 adet antiseptik ve dezenfektanın hastanemizde yatan hastalardan izole edilen hastane enfeksiyonu etkeni, dirençli ve farklı cinslerden 12 adet bakteri üzerine etkisi ve et...
The usage of behaviour based safety process for decreasing work-related musculoskeletal diseases at the sales department of a factory (Mesleksel kas iskelet sistemi hastalıklarını azaltmada davranış odaklı güvenlik sistemi uygulaması)
Objective: According to the International Labour Organisation, occupational diseases and work-related diseases are the musculoskeletal diseases in the first place. Ergonomic inadequacies such as monotonous tasks, repetit...
Kuaför salonlarındaki kimyasallara mesleki maruziyet ve sağlık riski (Occupational exposure to the chemicals in hairdressing salons and health risk)
Kozmetik ürünlerinin yapımında, 5.000’in üstünde kimyasal kullanımı söz konusudur. Kuaförlük mesleği çalışanları, başlıca saç ürünleri ve yanı sıra tırnak ve cilt bakımında kullanılan çok sayıda kozmetik ürüne mesleki ol...
Efficient transduction of melanoma cells with Sendai viral vectors (Melanoma hücrelerinin Sendai viral vektörleri ile verimli transdüksiyonu)
Objective: Various viral vectors have been developed in order to delivery genes to living cells. Sendai virus (SeV) vectors are important viral vectors due to their properties suitable for gene delivery including transie...