ALLAH’IN ZATI, SIFATLARI VE FİLLERİ HAKKINDA MÜTEKELLİMÎNİN VE FELÂSİFENİN GÖRÜŞLERİ
Journal Title: Van İlahiyat Dergisi - Year 2017, Vol 5, Issue 6
Abstract
Eş’arî, Maturidî ve Mü’tezile gibi önemli bazı mütekellim âlimlerin ile felsefecilerin, Allah’ın zatı, sıfatları ve fiilleri hakkındaki görüşlerine ve ihtilaflarına değinmeye çalışacağız.Eş’arîler, Allah’ın sıfatlarının varlığını kabul ederek onları subuti ve haberî olmak üzere iki kısma ayırırlar. Subutisıfatları hayat, ilim, kudret, irade, sem’, basar ve kelam olmak üzere yediye ayırırlar. Bunlara subuti sıfatlar dedikleri gibi zati sıfatlar da diyorlar. Haberî sıfatları ise Allah’ın şanına layık bir şekilde, Allah’tan ta’tîl, tecsîm ve her türlü noksanı uzak tutarak te’vîl ederler.Maturidîler, subuti sıfatları sekize çıkarıp her sıfat için Allah’ın zatına ait gerçek manalar isbat etmişler. Onlar da Allah hakkında tecsîm ve teşbihi kabul etmezler. Matüridiler, fiili sıfatlara yaratmak, rızıklandırmak, nimetlendirmek, iyilikte bulunmak ve affetmek anlamlarını verirler. Matüridi âlimler, Eşarilere mühalefet ederek bu sıfatların kadîm olduğunu iddia ederler.Mü’tezile ise ne sıfat ne de fiilin Allah’ın zatına layık olmadığını iddia ederek sıfatları inkâr etmiştir. Allah’ın kıyamet günü görülemeyeceği ve Kur’an’ın yaratılmış olduğu gibi görüşleri benimsemiştir. Mü’tezilenin tevhid anlayışı budur. Yunan felsefecileri de bu görüşü benimsemişlerdir.Yunan felsefecileri, Allah zatı ile alim olduğunu, zatı dışında başka bir şey bilmediğini ve Allah kelamının yaratılmış olup ses ve harflerden oluştuğunu iddia etmişlerdir. Kindi ve Farabi gibi İslam filozofları selbî sıfatların varlığını kabul kabul ederken subutî sıfatları inkâr etmişlerdir. Allah’a vacib’ül-vücûd ismini vererek vücudun mutlak olduğunu iddia etmişlerdir. Onlara göre tevhid, Allah’ın kemalî sıfatların tümünden soyutlanmış olmasını gerektirir. Yani O’nun hayat, ilim, kudret kelam gibi ve bunların dışındaki sıfatlarının olmadığını, bunların hepsinin adem olduğunu söylerler. Zira onlara göre sıfatları kabullenmek o sıfatları taşıyanın mürekkeb olmasını gerektirir. Ayrıca onlar, Allah’ın cüziyyatları da bilmediğini iddia etmişlerdir.
Authors and Affiliations
Charif MURAD
Moderniteye Karşıt Modeller Olarak; Köktendincilik, İslamizm ve Cihadizm
Bu çalışmada modernitenin çıkışı ve bununla birlikte karşıt modeller olarak gelişen Cihadizm, İslamizm ve Köktendincilik ele alınmaktadır. Bu modeller, hem tarihsel hem de güncel bağlamda değerlendirilmektedir. Ayrıca b...
ARAP ŞİİRİNDE HİKMET - EBU’L-FETH EL-BUSTÎ’NİN “EL-KASÎDETU’N-NÛNİYYE” ÖRNEĞİ ـالحكمة في الشّعر العربي ــ القصيدة النّونيّة لأبي الفتح البُستي نموذجاً
الملخّص :ـالحكمة خلاصة تجربة ومعاناة ونظرة إلى الكون والمجتمع، يطلقها صاحبها بكلام موجز ودقيق ليعبّر عن حقيقة أو رأي أو مبدأ، يوجّه إلى الأجيال الصّاعدة للاتّعاظ والإرشاد، وشروطها أن تكون عامّة وشاملة، ولكي يكتب لها الخ...
KOZMOLOJİK KELÂM DELİLİ
Özet Âlemin tümünü inceleyen ve onu tek bir birim olarak kabul eden bilime kozmoloji denir. Kozmoloji, evrenin oluşumu, yapısı, ona egemen olan yasalar, varlıklar arasında var olan hiyerarşik ilişkileri irdeleme, araştı...
İslam Hukukunda Örfe Dayalı Fıkhi Kaideler
Örf ile ilgili olan fıkhî kâideler, örf ve adetin İslam hukukundaki konumunu göstermektedir. Zira örf ve adete dayanan birçok fıkhî mesele bulunmaktadır. Örf ile ilgili fıkhî kâideler İslam hukuku kurallarının genel kalı...
II. ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE İSLAMCI MUHALEFET VE MEHMET AKİF ERSOY
II. Meşrutiyet dönemi İslamcılık düşüncesinin önemli isimlerinden olan Mehmet Akif Ersoy, yaşadığı dönemin siyasal ve sosyal problemleriyle ilgilenmiş ve bu konularla ilgili fikirlerini Sırat-ı Müstakim ve Sebilürr...