Anksiyete ve Depresif Bozukluklarda Örtüşen ve Ayrışan Belirtiler
Journal Title: Psikiyatride Guncel Yaklasimlar - Current Approaches in Psychiatry - Year 2010, Vol 2, Issue 1
Abstract
Anksiyete bozuklukları ve depresyon arasında geçerli bir ayrımın olup olmadığı tartışmalı bir konudur. Her iki bozukluğun belirtilerinde önemli örtüşmeler vardır ve bu durum kesin tanıya karar vermeyi zorlaştırabilir. Bu sorunu gören araştırmacılar, anksiyete ve depresyonun örtüşen ve farklılaşan belirtileri belirlemeye yönelmişlerdir. Bu noktada yapılan araştırmalar, düşük özdeğerlilik, olumsuz duygudurum ve bilişlerin varlığı gibi çeşitli boyutları olan negatif duygudurumun bu iki bozukluğun ortak noktası olduğunu göstermektedir. Kişinin çevre ile uyum ve memnuniyet düzeyini yansıtan pozitif duygudurumun yetersizliği ise, depresyon için ayırt edici nokta olarak tanımlanmaktadır. Daha sonraki çalışmalar ise, anksiyete bozuklukları için ayırt edici faktörün belirlenmesinin gerekliliğine odaklanarak, somatik/otonomik uyarılma faktörünü üçüncü boyut olarak tanımlamışlardır. Fenotipik modeller, teorik olarak sorunu çözmüş görünse de, negatif duygudurum boyutunun diğer iki boyuta göre oldukça yüklü olması, bazı belirti görünümlerinin sadece negatif duygudurum faktörünü içermeleri sebebiyle belirti benzerliği ve farklılığı üzerine yapılan çalışmalar halen bir çok soru işareti taşımaktadır. Bu gözden geçirmede anksiyete ve depresif bozuklukların belirtilerindeki benzerlikler ve farklılıklar fenotipik modeller çerçevesinde ele alınmış, bu değerlendirmeden yola çıkılarak, gelinen nokta ve mevcut sınıflama sistemi için olası değişim önerileri sunulmuştur.
Authors and Affiliations
Dilek Sirvanli Ozen, Elif Temizsu
The Relationship of Adult Attachment Theory and Affect Regulation Strategies to Depression
According to the attachment theory which is also known as an affect regulation theory, internal working models that are constituted by the interaction between primary care giver and infant in the early period of life. Th...
N-Methyl D-Aspartic Acid (NMDA) Receptors and Depression
The monoaminergic hypothesis of depression has provided the basis for extensive research into the pathophysiology of mood disorders and has been of great significance for the development of effective antidepressants. Cur...
Yetişkin Bağlanma Kuramı ve Duygulanım Düzenleme Stratejilerinin Depresyonla İlişkisi
Bir duygulanım düzenleme kuramı olarak da kabul edilen bağlanma kuramına göre, erken dönemdeki temel bakım veren ve bebek arasındaki etkileşim yoluyla oluşan içsel çalışan modeller, kişinin kendini ve dünyayı nasıl anla...
Neuroanatomical and Neurochemical Basis of Impulsivity
The term ‘impulsivity’ encompasses a multitude of behaviours that are poorly conceived, premature, inappropriate, and that frequently result in unwanted or deleterious outcomes. Impulsivity manifests as impatience carele...
Secondary Traumatic Stress
Traumatic events do not only affect the person who was directly exposed to the incident, but they might also lead to some reactions on people with whom they interact. It is argued that, reactions given to a traumatic eve...