BULGAR MİLLİYETÇİLİĞİ VE BULGARİSTAN TÜRKLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Journal Title: Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi - Year 2019, Vol 1, Issue 2
Abstract
XVIII. yüzyıl, dünya tarihinin dönüm noktalarından biri olan 1789 Fransız Devrimi’ne tanık olmuştur. Bu yıllarda sistemleşen milliyetçilik fikri, Osmanlı hâkimiyeti altında olan Balkan Yarımadasını da etkilemiş, orada varlığını sürdüren milletleri kendi devletlerini kurmaya sevk etmiştir. Osmanlı Devleti’nin hâkimiyeti altında yüzyıllar boyunca varlıklarını devam ettiren Bulgarlar da XIX. yüzyıldan itibaren kendi ulus devletlerini kurmak için harekete geçmişlerdir. Bulgar kimliği ve buna bağlı olarak kendi millî devletlerini inşa etme düşüncesi, ilk önce Fener Rum Patrikhanesine karşı olarak gelişmeye başlamıştır. Rahip Paissiy ile başlayan Bulgar millî uyanışı, takipçileri tarafından ‘Yeniden Doğuş’ (Vıvrajdenyi) adıyla anılmıştır. Bulgar kimliğinin fikri temellerinin atılmasını müteakip aksiyon safhasına geçilmiştir. XIX. yüzyıl ortalarına gelindiğinde ise başta Rusya olmak üzere, Osmanlı Devleti’nin topraklarına sahip olmak isteyen diğer devletler, Osmanlı Devleti’ne karşı girişilen askerî hareketlere destek vermişlerdir. Yapılan mücadeleler neticesinde Bulgaristan, 1878 yılında özerklik ilan etmiş; 1908 yılında ise bağımsızlığını kazanmıştır. 1908 yılından sonra da Bulgaristan topraklarında, hakları anlaşmalarla güvence altına alınan büyük bir Türk nüfusu yaşamaya devam etmiştir. Ancak Bulgar yöneticiler, anlaşmalarla güvence altına alınan bu hakları zamanla keyfi olarak değiştirmiş; hatta bazı durumlarda yok saymışlardır. Diğer bir deyişle Bulgarların, kendi millî devletini kurmasıyla azınlık durumuna düşen Türklere karşı izlenen politikalar da değişmiştir. Hazırlanan çalışma, literatürde bulunan kaynaklar ışığında, 1878-1989 yılları arasında Bulgaristan’da iktidarda olan hükümetlerin Türklere yönelik uyguladıkları politikalara genel olarak değinerek bu politikaların somut bir yansıması olan ve 1985-1986 yıllarında Türkler için tekrardan açılan Belene Toplama Kampı üzerine odaklanacaktır.
Authors and Affiliations
Rengin Yavuz
MOĞOLLAR ZAMANINDA TİCARETİN BEŞİĞİ: İPEK YOLU
İnsanlar yaratılış icabı, ihtiyaçlarının giderilmesi için birbirleriyle sürekli iletişim ve etkileşim halinde olmuşlardır. Toplumlar, İlkçağlardan itibaren gereksinim duyduğu maddeleri elde etmeye çalışmış ve bunu yapark...
TÜRK KÜLTÜRÜNDE DAĞ VE DÜZGÜN BABA DAĞI
İslamiyet öncesi Türk kültürünün önemli bir motifi olan dağ kültü, Türk inanç dairesinin ve kültürel kodlarının ana merkezindeki unsurlardan birisidir. Evren tasavvurundan, efsanelere, dini ritüellere ve mitolojiye kadar...
ÇİNGİZ HAN’IN TOPRAKLARINDA BÖLÜNME
Çingiz Han bilindiği üzere ölmeden evvel, ülkesini herbirine önemli görevler yüklediği dört oğlu arasında paylaştırmıştı. Oğullarının en büyüğü Cuci’ye kuzey-batı, yani Kıpçak topraklarını, Çagatay’a Türkistan’ı, Ögedey’...
ÖZBEKİSTAN’DAKİ BİR KAYA RESİM ALANININ YENİDEN YORUMLANMASI
Bu makale, Güney Özbekistan’da geçen yüzyılın başlarında keşfedilen Zarautsay kaya resimlerinin yeni bir izahını sunmaktadır. Yazar, bölgedeki ilk çiftçiler olduklarını ileri sürdüğü, arazide uçları kıvrık ilkel çapalarl...
BULGAR MİLLİYETÇİLİĞİ VE BULGARİSTAN TÜRKLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
XVIII. yüzyıl, dünya tarihinin dönüm noktalarından biri olan 1789 Fransız Devrimi’ne tanık olmuştur. Bu yıllarda sistemleşen milliyetçilik fikri, Osmanlı hâkimiyeti altında olan Balkan Yarımadasını da etkilemiş, orada va...