Clinical and radiological outcomes of rotator cuff repair by single-row suture-anchor technique with mini-open approach
Journal Title: Dicle Tıp Dergisi - Year 2014, Vol 41, Issue 2
Abstract
Objective: The aim of this study was to evaluate the clinical results and re-rupture rate of single row suture anchor repair with mini open surgical technique, in the treatment of full thickness rotator cuff tear. Methods: Patients with full thickness rotator cuff tears were included. Single row suture anchor technic with mini-open approach was used for treatment. The mean follow-up period was 9.8 months. The preoperative and postoperative functional and clinical status of patients was evaluated by UCLA (University of California at Los Angeles) and Constant scoring systems. The re-rupture of the rotator cuff was detected by MRI (Magnetic Resonance Imaging) at the last control. Preoperative and postoperative datas were compared to each other. Results: Twenty-three patients, (13 male, 10 female) were included. The mean age was 52 years (range 18 to 68 years). At the pre-operative evaluation, the mean results of UCLA score was 11.7, the Constant scores was 26.83 whereas the postoperative scores were found as 29.91, 82.04, respectively. The increases in these scores at the postoperative period were statistically significant (p<0.05). 95% of patients declared that they were satisfied with the treatment. In the control MRI (Magnetic Resonance Imaging) only one re-rupture was detected. Conclusion: the results of this study has shown that in the treatment of full thickness rotator cuff tear, mini open, single row suture anchor technique has good clinical results and re-rupture is seen very rarely. Key words: Rotator cuff tear, single row suture anchor, mini-open approach
Authors and Affiliations
Serhat Karapınar, Vedat Uruç, Raif Özden, İbrahim Duman, Yunus Doğramacı, Aydıner Kalacı
Kurşun maruziyeti olan işçilerde folat ve vitamin B12 seviyelerinin değerlendirilmesi
Amaç: Kurşun ağır bir metal olup, hematopoetik sistem, kardiyovasküler sistem, renal ve hepatik sistemde disfonksiyona neden olur. Bu çalışmanın amacı kurşun maruziyetinin vitamin B12 ve folat seviyesine etkisinin araştı...
Plevral effüzyonlarda tek port torakoskopik yaklaşımın etkinliği
Amaç: Günümüzde, plevral effüzyonların tanı ve tedavisinde torakoskopik yöntemler sıkça kullanılmaktadır. Sitolojik ve körleme plevra biyopsilerinden tanı konamayan plevral effüzyonlarda torakoskopi ile yüksek tanı ve t...
Sekundum atrial septal defektlerin perkütan yaklaşımla kapatılması işlemi: Tersiyer bir merkezin deneyimi
Amaç: Bu çalışmada, kliniğimizde perkütan yolla atrial septal defekt (ASD) kapatılması işlemi uygulanan hastalara ait klinik deneyimimizin ve sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bulgular: Çalışmaya kliniğim...
Farelerde lornoksikam ile parasetamol’ün preemptif analjezik etkinliğinin karşılaştırılması
Preemptif analjezi, ağrılı uyarıdan önce bir analjezik rejiminin uygulanarak periferik ve santral nosisepsiyonun bloke edilmesi anlamına gelmektedir. Biz bu deneysel çalışmamızda fareler üzerinde parasetamol ile lornoksi...
İnternal maligniteli hastalarda deri değişiklikleri
Giriş: İnternal maligniteler immünolojik, metabolik ve metastatik yollarla malign hücrelerin deriye metastazı, paraneoplastik sendromlar veya nonspesifik lezyonlar şeklinde çok sayıda deri bulgularına yol açabilirl...