DANIŞTAY KARARLARI IŞIĞINDA İDARİ YARGIDA MENFAAT İHLALİ
Journal Title: İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi - Year 2016, Vol 7, Issue 2
Abstract
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde iptal davası; İdarî işlemler(in)… iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmaktadır. İdari yargıda iptal davası açabilmek için, adli mahkemelerinden farklı bir şekilde ve doğası gereği bir genişleme kaygısı güdülmüştür. Gerekçe ise, idari işlemin idare tarafından tek yanlı yapılması, yapılan işlemin icrai olması yani hemen uygulanabilmesi ve hukuka aykırılığı ispatlanana dek işlemin hukuka uygunluk karinesinden yararlanmasıdır. Tüm bu sebeplerden dolayı (ve tam yargı davasında aranan hak ihlali koşulu yerine) menfaat ihlali koşulunun aranması zorunluluk haline gelmiştir. Bu makalede menfaat ihlalinin anlamı, hukuksal rejimi ve tarihsel süreçte geçirdiği evreler ele alınacak olup; daha sonra somut yargı kararları ışığında çeşitli menfaat grupları açısından sorunlu alanlar göz önüne serilmeye çalışılacaktır.
Authors and Affiliations
Ahmet BAĞRIAÇIK
PİŞMANLIKLA VERİLEN BEYANNAMENİN İHTİRAZÎ KAYITLA VERİLEBİLMESİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Vergi sistemlerinde mükelleflerin kendi gelirlerini kendilerinin beyan etmesi, vergilendirme sürecine mükelleflerin katılımının sağlanması açısından önem arz etmektedir. Ancak vergi mükelleflerinin vergilendirmeye ilişki...
ANLAŞMALI BOŞANMADA EŞLERİN YAPTIKLARI ANLAŞMA
Evlilik birliğini sonlandırmak isteyen eşlerin dayanabileceği boşanma sebeplerinden birisi de anlaşmalı boşanmadır. Anlaşmalı boşanmaya hükmedilmebilmesi için eşlerin boşanmanın mali sonuçlarına ve çocuğun durumuna ilişk...
ŞÛRÂY-I DEVLET (1868-1876)
Osmanlı Devletinin modern bir yönetim sistemi geliştirme süreci sistematik olarak Tanzimat Döneminde başlamıştır. Bir reform meclisi olarak tasarlanıp kurulan Şûrây-ı Devlet, Osmanlı Devletinin idari modernleşme sürecini...
SUÇUN YASAL TANIMINDA YER ALAN “HUKUKA AYKIRILIK” İFADESİNİN İCRA ETTİĞİ FONKSİYON
Hukuka aykırılık tipiklikten bağımsız olarak suçun yapısal bir unsurudur ve tipikliğin icra ettiği hukuka aykırılık karinesine bağlı olarak suçun yasal tanımında ayrıca belirtilmesine gerek yoktur. Buna rağmen bazı suç t...
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA MALVARLIĞI HAKLARININ KORUNMASINDA TİCARET ŞİRKETİ ORTAKLARININ BAŞVURUCU SIFATININ DEĞERLENDİRİLMESİ VE TÜZEL KİŞİLİK PERDENİN KALDIRILMASI TEORİSİ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bazı kararlarında, gerçekte ticaret şirketinin mağdur olduğu durumlarda şirket yerine ortakları da başvurucu olarak kabul etmektedir. Bu, şirketler hukukunda sıklıkla uygulanan tüzel kişil...