Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu: Nörobiyoloji, Tanı Sorunları ve Klinik Özellikler
Journal Title: Psikiyatride Guncel Yaklasimlar - Current Approaches in Psychiatry - Year 2010, Vol 2, Issue 1
Abstract
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocukluk döneminde başlayan, yaşam boyu süren, etkilenen erişkinlerin akademik, sosyal ve iş yaşamlarındaki işlevsellikleri gibi birçok alanda günlük işlevselliği ciddi şekilde bozan nöropsikiyatrik bir bozukluktur. Genel toplumda DEHB yaygınlığı yaşla birlikte azalır. DEHB yaygınlığı yaklaşık olarak çocukluk döneminde %8, ergenlikte %6 ve erişkinlikte %4 civarındadır. DSM-IV tanı ölçütlerinin erişkin DEHB’ye uygulanmasındaki güçlükler ve tanı sorunlarının, erişkin DEHB yaygınlığının beklenenden daha düşük görünmesine neden olabileceği belirtilmektedir. Bu bozukluk yaşam boyu gözlenen dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik gibi davranışsal belirtiler ve bu belirtilerin yol açtığı belirgin morbidite ve yeti yitimi ile karakterizedir. Etiyolojisi kesin olarak ortaya konamamış olsa da, elde edilen çok sayıda bulgu hastalığın gelişiminde nörobiyolojik ve genetik nedenlerin önemli rol oynadığını göstermektedir. Yaşamın her döneminde DEHB tanısına çok sayıda diğer psikiyatrik bozukluk eştanısı eşlik etmektedir. Erişkin DEHB tanısı almış hastaların %65- 89’unda en az bir ya da daha fazla başka bir psikiyatrik bozukluk bulunur. En sık görülen eştanılar duygudurum ve anksiyete bozuklukları, kişilik bozuklukları ve madde kullanım bozukluklarıdır. Hastalarda gözlenen yüksek psikiyatrik eştanı oranları tanı, tedavi ve sonlanım açısından klinik tabloyu kötüleştirmektedir. Bu hastalarda saptanan psikiyatrik eştanılar, bunların neden olduğu sosyal yeti yitimi ve riskli davranışlar ve eşlik eden azalmış yaşam kalitesi, hastalık sürecinde üstünde durulması gereken önemli unsurlardır. DEHB’nin işlevsellik ve kişilerarası ilişkiler üzerindeki olumsuz etkilerini giderebilmek için gerekli önleyici ve terapötik girişimlere çok erken dönemde başlanması gereklidir. Bu yazıda erişkin DEHB’nin tarihçesi ve sıklığı, nörobiyolojisi, eştanılar, tanı konurken karşılaşılan güçlükler ve hastaların klinik özellikleri gözden geçirilmiştir.
Authors and Affiliations
Cengiz Tuglu, Ozlem Ozturk Sahin
Parasomniler: Tanı, Sınıflama ve Klinik Özellikleri
Parasomniler, Uluslararası Uyku Sınıflamasının yeni ikinci baskısında, uyku geçişlerinde, uykudan uyanma ya da uyku sırasında ortaya çıkan “istenilmeyen fiziksel olaylar ya da deneyimler” olarak tanımlanmıştır. Bu olayla...
Testosteron ve Depresyon
Androjenler, insanda beden ve duygudurum üzerinde çok çeşitli etkilere sahiptir. Testis ve adrenallerden salgılanan testosteron insan bedenindeki en güçlü androjenlerden biridir. Testosteronun erkeklerde ve kadınlarda ci...
Workplace Based Assessment in Psychiatry
Workplace based assessment refers to the assessment of working practices based on what doctors actually do in the workplace, and is predominantly carried out in the workplace itself. Assessment drives learning and it is...
Structural and Functional Neural Correlates of Anorexia Nervosa
The findings from neuroscience have shaped our understanding in the past decade regarding the way we perceive psychiatric illness. In addition to the more conventional theories that are based solely on the psychological...
Antiepileptic Drugs in the Treatment of Anxiety Disorders
In addition to epilepsy, antiepileptic drugs are used in neurologic conditions such as chronic pain and in the treatment of bipolar disorder in psychiatry. There are studies reporting its use in the treatment of anxiety...