Euphrates and Tigris rivers from the perspectives of the experts working on transboundary water management <p>Sınıraşan akarsuların yönetimi konusunda çalışan uzmanların bakış açısından Dicle ve Fırat nehirleri
Journal Title: Journal of Human Sciences - Year 2019, Vol 16, Issue 1
Abstract
The objective of this study is to analyse Euphrates-Tigris basins, which across Turkey, Iraq and Syria, one of the most important transboundary waters of the world from the perspectives of the experts working on transboundary water management. With this purpose, a method which aims to determine and analyze the viewpoints of policy makers, think-tank institutions, experts and the authorities on river management. What kind of transboundary water management techniques could be applied for the basin was eventually searched. The study is based on secondary sources and the method adopted is a case study and descriptive studies. Turkey has five transboundary water basins, one of which Euphrates-Tigris basin has the water potential of 52,940 billion/meter3 that corresponds to 28.5 % of Turkey’s flow potential. The first agreements on Euphrates-Tigris rivers in between Turkey and Iraq and Turkey and Syria were made in 1946 and in 1987, respectively. One of the most challenging issue in Euphrates-Tigris rivers is the dams which have been constructed during the project period of Southeastern Development project. Another discussion point comes from definition for Euphrates-Tigris rivers from both sides. Turkey sees Euphrates-Tigris rivers as “Transboundary water” by highlighting three countries only negotiate it while Both Syria and Iraq defines it as “International water”. In general, it is quite important to make a collaboration process among three countries regarding cooperation and good governance. Also, preparing of the action plans for the future of the region, with a wide range of stakeholders will enhance cooperation among countries and facilitate financial contribution of relevant institutions on water management.Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file. ÖzetBu çalışmanın amacı, Türkiye, Irak ve Suriye sınırlarından geçen ve Dünyanın en önemli sınır aşan akarsulardan olan Fırat ve Dicle nehirlerini sınır aşan akarsuların yönetimi konusunda çalışan uzmanların bakış açısından incelemektir. Bu amaçla bu üç ülkede akarsuların yönetimi konusunda çalışan uzmanların düşüncelerinin tespiti ve analizi yoluna gidilmiştir. Sonuçta adı geçen sınır aşan akarsuların ne tür bir sınır aşan su yönetimi ile yönetilmesi gerektiği sorusuna cevap bulunmasına çalışılmıştır. Çalışma durum çalışması ve betimsel analiz yöntemleri yoluyla gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda ikincil kaynaklardan ve yarı yapılandırılmış mülakatlardan elde edilen bilgi ve görüşlerin analizine dayanmaktadır. Türkiye’nin beş sınıraşan akarsu su havzası bulunmaktadır. Bunlardan en büyüğü 52 940 milyar m3 su potansiyeli ile Türkiye’nin akarsu akış potensiyelinin % 28,5’ini teşkil eden Fırat- Dicle Havzası’dır. Bu akarsu havzasının yönetimi konusunda Türkiye-Irak ve Türkiye-Suriye ülkeleri arasında ilk anlaşmalar sırasıyla 1946 ve 1987 yıllarında yapılmıştır. Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında inşa edilen barajlar dolayısıyle adı geçen ülkeler havzanın akarsu kaynaklarının yönetimi konusunda sorun yaşamaya başlamışlardır. Diğer yandan taraflar akarsu kaynaklarının yönetimi konusunda tanımlama farkından ileri gelen sorunlar da yaşamaktadırlar. Türkiye, Dicle ve Fırat nehirlerini “Sınıraşan Su” olarak görüp, bu nehirlerin kullanımı ile ilgili yalnızca üç ülkenin müzakere edebileceği görüşünü savunurken, hem Suriye hem de Irak sözkonusu nehirleri “Uluslararası Su” olarak kabul etmektedirler. Bu akarsu havzalarının taraf olan üç ülke tarafından işbirliği ve iyi yönetişim temelinde yönetilmesi oldukça önemlidir. Ayrıca, bölgenin geleceği için hazırlanacak olan eylem planlarının paydaşlar tarafından geniş katılımla hazırlanması, ülkeler arasındaki işbirliğini artıracak ve akarsu yönetimi konusunda ilgili kurumların finansal katkısını hızlandıracaktır.
Authors and Affiliations
Coskun Serefoğlu, Mutlu Yılmaz
The determining of psychological well-being levels of athletes playing in university teams<p>Üniversite takımlarında oynayan sporcuların psikolojik iyi oluş düzeylerinin belirlenmesi
The aim of this project is to determine the psychological well-being of the students who play in Karamanoğlu Mehmetbey University teams in the framework of sub-dimensions according to different variables. The universe of...
Monthly temperature, temperature difference trends and trends groups in Turkey<p>Türkiye’de aylık sıcaklık ve aylık sıcaklık farklarındaki eğilimler ve sıcaklık eğilim grupları
According to the global trend analysis the temperatures all over the world are increasing. The spatial distribution of this increase, however, becomes feasible at high resolution with the regional climate models. It is f...
Leisure times of their children from mother’s percpective: The effect of rural and urban life<p>Anne perspektifinden çocuklarının serbest zamanları: Kırsal ve kentsel yaşamın etkisi
The aim of this study was to evaluate the leisure time activities of the children from mothers’ perspective dwelling in rural and urban area. Totally 23 mothers from rural and urban life formed the sample of the study. I...
Teachers’ views on professional image and influential factors<p>Öğretmenlerin mesleki imajlarina ilişkin görüşleri ve mesleki imaja etki eden faktörler
Nowadays, it is essential for teachers to renew themselves, change and continually pursue excellence. Thus, the core purpose of this study was to determine public and private school teachers’ views on professional image...
“Woman” in high school sociology course books at Ataturk Period<p>Atatürk Dönemi lise sosyoloji ders kitaplarında “kadın”
Course books are definitely the most important education material. In the societies which are just founded like Turkish Republic and try to have a brand new social structure, and infuse this into young generations via ed...