FELSEFEDE TANRI’YI İDRAK İMKÂNI BAĞLAMINDA ŞÜPHENİN VARLIK İMKÂNI SORUNU (THE EXCISTENCE POSSIBILITY OF DOUBT IN CASE OF POSSIBILITY OF COMPREHENSION OF GOD IN PHILOSOPHY)
Journal Title: Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi - Year 2015, Vol 2, Issue 3
Abstract
Felsefede şüphe oldukça önemsenir. Çünkü kendisine kimlik kazandıran eleş- tirel bakış üzerinden şüpheye gereksinim duyar. Düşünce tarihinde birden fazla şüphecilik anlayışının varlığı ve temel konulara yaklaşımda belirleyici etkilerinin bulunması bunu gösterir. Bilindiği üzere “varlık” ve “bilgi”, felsefenin temel problem alanlarındandır. Tanrı’nın varlığı ve bilgiye konu olması da felsefede önemli bir yer tutar. Bu konuda, düşünürler farklı görüşlere sahiptirler ve bunda şüpheci tutumlarının niteliği belirleyici olmuştur. Çünkü şüpheyi amaç edinen bir tutum ile şüpheyi araç edinen bir tutumun aynı sonuca varmayacakları açıktır. Şüphenin varlığı, bir realite olarak sadece filozoflar için değil, bütün insanlar için olasıdır ve bu, Tanrı’yı idrak konusunda da geçerli bir durumdur. Ancak Tanrı’yı bilmek ve ona inanmak yolunda şüphe, kimileri için olası olsa da bilgi ve imandan sonra şüpheye yer olmayacaktır. Çünkü tanımları gereği, ne bilgi ne de iman şüphe ile bir arada olabilir. Abstract The doubt is paid attention considerably in philosophy. Because philosophy requires doubt with which it obtained its identity through critical perspective. The presence of multiple doubts understanding in history of thinking and also, existence of decisive influence on the approach to the key issues show this. As is known, “existence” and “knowledge” are main problem areas of philosophy. The existence of God and being the subject of knowledge hold an important place in philosophy as well. In this issue, scholars have different opinions and the quality of the doubt attitudes have been determinant in this regard. Because it is clear that an attitude adopting doubt as an aim and an attitude adopting doubt as an instrument will not reach the same conclusion. The existence of doubt, not only for the philosopher as a reality, it is possible for all people and it encapsulates the comprehension of God. But, even though knowing God and the doubt on the way of believing him are possible for some people, there will not be reason for doubt after knowing and believing him. Because of the nature of their definition, neither knowledge nor faith can coexist with doubt.
Authors and Affiliations
Hasan PEKER
AYNÎ’NİN MECAZI YORUMLAMA YÖNTEMİ
Bu makalede dilde ve dinde mecazın varlığını kabul eden görüşün bir savunucusu olan Bedreddin Aynî’nin mecaz konusuyla ilgili tanımlamalarına ve Fıkıh ilmi ile ilgili bazı konulardaki mecazî yorumlarına yer verilecektir....
DİN DİLİ VE DİLDE DİN: "DİN" ATIFLI ŞAHIS İSİMLERİ ÜZERİNE - I Religious Language and Religion in Language: on Individual Names Referring to "Religion" - I
Within the scope of religious language, this paper aims to explore and evaluate individual naming and names as a religious manifestation of linguistic symbolism in relation to “Religion.” It restricts itself to the Musli...
TANRI'YI İDRAK İMKÂNI BAKIMINDAN PEYGAMBERİ TANIMANIN RASYONEL DEĞERİ (THE RATIONAL VALUE OF RECOGNIZING THE PROPHET IN CASE OF POSSIBILITY OF COMPREHENSION OF GOD )
God, with his being and attributes, is the first “principles of religious belief ”. For this reason, mainly the God, the life after death, “the life of the hereafter” when expressed with religious terminology, and the ot...
KÛFE’DE HANEFÎLİĞİN ORTAYA ÇIKIŞI VE MEDİNE HADİSÇİLİĞİ
İslam hukukundaki Hanefî ve Mâlikî şahıs ekollerinin, erken dönem Kûfe ve Medine bölgesel okullarından doğduğu belirtilmektedir. Gelişen Maliki içtihadlarının bölgesel zemini, el-Müdevvene gibi eserlerde mevcut iken; erk...
Temel Kaynaklardaki Yeri ve Hayatı Bağlamında Kilis’te Tanıdık Bir Sahâbî; Şurahbil B. Hasene (IN CASE OF HIS LIFE AND PLACE IN THE MAIN SOURCES, A FAMILIAR COMPANION OF PROPHET MUHAMMED IN PROVINCE OF KILIS; SHRAHBIL B. HASNH)
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in ashabından her bir sahabînin hayatı, hem İslâm’ın doğuş ve yayılış tarihine hem de Kur’ân ve sünnetin öğrenilmesi ve nakledilmesine ışık tutması bakımından önemini ve değerini koruyan bir konuma...