İhvan-ı Safa’nın İnsan Tasavvurunda Bilgi-Ahlak-İman İlişkisi,

Journal Title: Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi - Year 2017, Vol 0, Issue 4

Abstract

Düşünce tarihinin en gizemli topluluklarından birini oluşturan İhvân-ı Safa, tarihte olduğu gibi günümüzde de dikkatleri üzerine çekmeye devam etmektedir. 10. yüzyıl Basra’sında ortaya çıkan İhvan ve telif ettikleri Risaleler üzerine birçok çalışma yapılmıştır. En son yapılan akademik çalışmalardan birisi de Yrd. Doç. Dr. Hasan Ocak tarafından doçentlik için hazırlanan çalışmadır. İhvan-ı Safa’nın İnsan Tasavvurunda Bilgi-Ahlak-İman İlişkisi adı altında Tibyan Yayıncılık tarafından basılmıştır. Kitap giriş, beş bölüm ve kısa bir sonuçtan oluşmaktadır. Giriş kısmında kavramsal çerçeveyi belirlemek isteyen yazar insan, bilgi, ahlak ve iman kavramlarını klasik düşünce ekolleri felsefe, kelam ve tasavvufun yanı sıra çağdaş düşünürlere ve akımlara da atıfta bulunarak açıklamaktadır. İhvan-ı Safa’ın İnsan Anlayışı başlığını taşıyan birinci bölümde yazar insanın varoluş gayesi, yaratılış özellikleri, maddi ve manevi yapısı, ruh-beden ilişkisi ile evrendeki yeri ve küçük âlem tasavvuru gibi konuları ele almaktadır. İkinci bölümde İhvan-ı Safa’da Bilgi Felsefesi başlığı altında bilginin tanımı, kaynağı, değeri ve mertebeleri yanında bilen bir varlık olarak insan konusunu ayrıntılı bir şekilde inceleyen Ocak, ele aldığı hususlarla ilgili temel bilgilendirmelerden önce genellikle o konu hakkında yapılan tartışmalara atıfta bulunmaktadır. Kitabın üçüncü bölümü İhvan-ı Safa’da Ahlak Felsefesi başlığını taşımaktadır. Bu bölümde yazarın üzerinde durduğu başlıca konular; ahlakın tanımı ve yapısı, ahlakın kaynağının ne olduğu, temel ahlaki değerler ve ahlaki bir varlık olması yönüyle insandır. İhvan-ı Safa’da İman Kavramı kitabın dördüncü bölümünü oluşturmaktadır. Bu bölümde yazarın en çok üzerinde durduğu meseleler; iman kavramına yüklenen manalar, imanın temel konuları, tanrı, nübüvvet ve mead ile inanma ihtiyacı açısından insandır. Kitabın beşinci ve son bölümü olan İhvan-ı Safa’da Bilgi-Ahlak-İman İlişkisi adı altında yazarın dikkat çektiği meselelerin başında, bilgi-ahlak, bilgi-iman ve ahlak-iman kavramları arasındaki ilişkiler, bu ilişkilerin mahiyeti ve insan özelinde ne gibi manalarda kullanıldığı gelmektedir. Ocak’ın vurguladığı üzere eklektik bir düşünce sistemine sahip olan İhvan’ın, insanın yaratılışı konusundaki görüşleri birçok farklı geleneğin ve ekolün izlerini taşımaktadır. Buna göre Tanrı, ay feleğinin altındaki âlemi imar etmesi için yeryüzünde bir insanı halife olarak yaratmak istedi. Tanrı insana ruhundan üfledi ve cismani beden ile ilahi ruh birleşince en şerefli, müteharrik, özgür bir varlık olan insan meydana geldi. İhvan’a göre tüm bu özelliklerin insana verilmesinin ana gayesi, insanın Tanrı’ya benzeme imkânlarının hazırlanması ve nihayetinde O’na yani aslına dönmesidir. İhvan’ın ideal insan anlayışını tecrübe edilemeyecek bir şarta bağlayarak temel düşüncelerinden mistik yorumlara ulaştığını ifade eden Ocak, mistik olgunlaşma olarak ifade edilebilecek bu şartın herkesin üstesinden gelebileceği bir durum olmadığı için, böylesi bir tasavvurun genelleştirilemeyeceği eleştirisinde bulunur. Ocak’a göre İhvan, esas itibariyle insanı düalist bir anlayış içerisinde ele almaktadır. Beden cansız, hareketsiz, bozulup dağılan, cismani bir cevher iken; nefs/ruh semavi, cüzlere ayrılmayan, bozulup dağılmayan, bizzat diri, bilkuvve bilen, etkin tabiata sahip, eğitilmeye yatkın ve yetenekli, bedenlerde belli bir süre için onların tamamlayıcısı, sonra onları terk edip ayrılan, nihayetinde sevinç ya da pişmanlıkla aslına dönen ölümsüz ve manevi bir cevherdir. Tüm bu özellikleriyle İhvan’a göre insan, tüm âlemin özü ve yüce değerler manzumesine sahip bir varlıktır. Ocak’ın belirttiğine göre bilgi konusunda da eklektik tavırlarını sürdüren İhvan bilgiyi, bilinir olanın bilenin zihnindeki formu olarak tanımlamaktadır. Bilgi, öğretim ve öğrenimden (ta’lim ve taallüm) sonra meydana gelir. İlim yolcusunun ve hakikat araştırıcısının bilmesi gereken ilk şey, bilgi ve bilinenin ne olduğudur. İhvan felsefi düşünce sistemlerindeki eklektizmin zorunlu sonucu olarak kendi dönemlerinde mevcut olan her türlü bilgiye değer atfederek şöyle bir prensip belirlemiştir: Kardeşlerimizin hiçbir ilme düşman olmamaları, hiçbir kitabı hor görmemeleri ve herhangi bir mezhebe körü körüne bağlanmamaları gerekir. Çünkü bizim görüş ve düşüncemiz, bütün mezheplerin görüşlerini kapsar ve bütün ilimleri kuşatır. İhvan’a göre bütün insanların marifet açısından dörde ayrıldığını belirten Ocak, bu kategorileri şu şekilde sıralamaktadır: İlim sahibi olup imanı olmayanlar, ilmi olmayıp iman sahibi olanlar, ikisine de sahip olanlar ve ikisinden de mahrum olanlar. İhvan, bilginin insanı ahlaklı kıldığını, ahlakın da insanı mutluluğa götürdüğünü söyler ve mutluluk ile bilgi arasında bir bağ kurar. Ocak’ın kitabında üzerinde durduğu konulardan birisi de İhvan’ın ahlak anlayışıdır. Ona göre ihvanın ahlak tasavvuru nefs ile ilgili görüşleriyle ayrılmaz bir birliktelik içerisindedir. Çünkü İhvan’a göre ahlakın iyi/kötü olarak nitelendirilişi ve ortaya çıkışı büyük ölçüde insanın nefsi durumuyla alakalı olup nefsin çeşitlerine göre insanın taşıdığı ahlaki özellikler de farklılık gösterir. İhvan’ın ahlaka dair görüşleri arasında tam bir düzen ve bağlılık olmadığını, bir yandan hem dünya hem de ahiret sorunlarının beraberce yürütülmesi tezini savunurken diğer yandan en yüksek ahlak sahibinin zahitler arasında bulunabileceğini ileri sürmelerinin bir çelişki olduğunu düşünen Ocak, bunun sebebi olarak çok farklı gelenekten beslenmelerini gösterir. Kitabın dördüncü bölümünün konusu İhvan-ı Safa’nın İman kavramı hakkındadır. Ocak bu bölümde İhvan’ın konu hakkındaki görüşlerini belirginleştirmeyi amaçlamaktadır. Bunun için eserde öncelikle İhvan’ın haber verenin verdiği haberi doğrulamak şeklindeki imanın kısa tanımı üzerinde durmakta, daha sonra kendilerinin belirlediği imanın zahiri ve batıni şartlarını açıklamaktadır. İmanın temel konularını da ele alan Ocak, İhvan’ın Tanrı, Nübüvvet ve Mead hakkındaki görüşleriyle ilgili ayrıntılı bilgi vermektedir. Ocak İhvan’ın Tanrı inancıyla ilgili şu sonuca varır: Tanrı inancı noktasında üzerinde durulan en önemli nokta, vahdaniyet meselesidir. Bu konuda kendilerine ait kanıtlayıcı nitelikteki fikirlerini her fırsatta dile getirdikleri gibi, daha önceki düşünürlerden de istifade ederler. İhvan’ın Peygamberlikle ilgili görüşleri hakkında Ocak’ın tespitleri kısaca şu şekildedir: Nübüvvet anlayışı, nefs görüşleriyle yakından alakalıdır. Tek bir nefs, külli nefsin hakikatini tasavvur edemez. Ancak peygamber nefisleri, külli nefisten taşan bilgileri kabul eder ve nefisleri tamamen saf hale gelir ve böylece kendilerine ilahi kitaplar ve gizli ilimler öğretilir. Kitabın son bölümü, İhvan’ın bilgi, ahlak ve iman kavramları arasında kurdukları ilişkiyi açıklamaktadır. Yazar söz konusu kavramlar arasındaki ilişkiyi, daha önceki bölümlerde olduğu gibi, kitabın en temel kaynağı konumunda olan İhvan-ı Safa’nın Risalelerine atıflar yaparak ele almaktadır.

Authors and Affiliations

Mehmet DEMİR

Keywords

Related Articles

What is Nonbelief? An Empirical Research on the Concept of Nonbelief

Nonbelief is a topic recently began to attract interest in the field of psychology of religion. The number of studies on this issue have started to rise. However, when we look at researches on nonbelief, it seems to have...

2. Uluslararası din eğitimi kongresi: 09-11 Kasım 2018/Antalya

Ülkemizdeki İlahiyat/İslami İlimler Fakültelerinde din eğitimi alanında faaliyette bulunan akademisyenleri, din eğitimi konularını, araştırmalarını, problemlerini ve çözüm önerilerini bilimsel bir zeminde tartışmak amacı...

Günay, Ü. (2000). Din sosyolojisi. Ankara: İnsan

Kitap önsöz, giriş ve toplam 3 bölümüyle birlikte toplam 608 sayfadır. Ekim 1998 yılında İnsan yayınları tarafından yayımlanmıştır. Kitap din sosyolojisi alanında boşluğu dolduran en kapsamlı nadir çalışmalardan biridir....

Warner, E. (2017). Rus mitleri (M. Kireççi, Çev.). Ankara: Phoenix, 136s.

Elizabeth Warner (1940), Rus folkloru ve etnografyası hususunda önde gelen yazarlardandır. Slav çalışmaları bölüm başkanı, Ustinov Enstitüsü, merkezî ve Doğu Avrupa çalışmaları müdürü olan emekli profesör Warner, günümüz...

ŞİÎ MÜFESSİR AYYÂŞÎ'NİN TEFSİRİNDE ZAYIF HADİS

Hadis ve rical bilgisinin yanında telif ettiği rivayet tefsiri ile de Ayyâşî Şia için önemli bir âlim olmuştur. Kendisinden sonraki âlimler onun hadis ve rical bilgisinden çokça faydalanmışlardır. Hayatının ilk yıllarınd...

Download PDF file
  • EP ID EP326512
  • DOI -
  • Views 95
  • Downloads 0

How To Cite

Mehmet DEMİR (2017). İhvan-ı Safa’nın İnsan Tasavvurunda Bilgi-Ahlak-İman İlişkisi,. Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, 0(4), 91-93. https://europub.co.uk/articles/-A-326512