İNSAN HAKLARININ EVRENSELLİĞİ İLE KÜLTÜREL RÖLATİVİZMİN PARADOKSU
Journal Title: Tarsus University Journal of The Faculty of Economics and Administrative Sciences - Year 2020, Vol 1, Issue 1
Abstract
İnsan hakları kavramı insanın yalnızca insan olmasından kaynaklanan haklarını ifade etmektedir. İnsan haklarının evrenselliği ise 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi” ne dayanarak ortaya çıkmıştır. Buna karşın, “kültürel rölativizm” de bir toplumda üretilen değerlerin evrensel addedilemeyeceğini iddia eden bir kuramdır. Kültürel Rölativizm, Evrensel İnsan Hakları Bildirisi’nin hazırlık sürecinde, bu bildiriye yönelik yayımlanan bir beyan ile insan hakları alanına dâhil olmuştur ve bu tarihten itibaren insan haklarının evrenselliği ve kültürel rölativitenin tartışması başlamıştır. Bununla beraber; geçmişte yahut günümüzde var olan bazı uygulamaların ise ne insan haklarının evrenselliği ne de kültürel rölativizmle çözülmesi mümkün görünmektedir. Nitekim bu uygulamalar neticesinde, iki kuram arasında süregelen bir paradoks ortaya çıkmaktadır. Bu paradoksun ortaya çıktığı uygulamalara örnek olarak Çin’deki “lotus ayak”, Hindistan’daki “sati”, Tayland’daki “boyuna halka takma” ve “kadın-erkek sünneti” gösterilebilir. Makalede, bu paradoksun, zamansal ve mekânsal değişiklikler dikkate alınarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, insan haklarının evrenselliği ve kültürel rölativizm üzerine yapılan çalışmalardan yararlanılarak bir panorama oluşturulmuştur.
Authors and Affiliations
Başak IŞILDAKLI
KORE CUMHURİYETİ (GÜNEY KORE) KENTLEŞME DENEYİMLERİ
Kent de mekân gibi toplumsal bir üretimdir, fakat bu üretimin nasıl ve ne şekilde olduğu her daim önemli bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Kore toplumu da içinde bulunduğu politik, ekonomik ve sosyal şartlar gereğin...
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ İÇİN ÖRNEK BİR LİDER: ANGELA MERKEL
Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınlarla erkeklerin sosyo-kültürel, ekonomik, siyasi ve hukuki anlamda eşit haklara sahip olması anlamına gelmektedir. Gerek yasalarda gerekse İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde toplums...
İŞLETMELERİN HİZMET VERDİĞİ KİŞİ SAYISI İLE FİNANSAL RASYOLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ: TOPLU TAŞIMA İDARELERİ ÖRNEĞİ
Bu çalışmada, şehir içi toplu taşıma işletmelerinin yıllar itibarıyla hizmet verdiği yolcu sayısındaki değişiklikler ile işletme bilançolarındaki verilerden finansal analiz yoluyla elde edilen likidite, devir hızı ve kâr...
BELEDİYE ŞİRKETLERİNİN DENETİMİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME
Belediyeler, tarihsel süreçte mahalli müşterek nitelikli hizmetlerin ifasında çeşitli yöntemlerle faaliyetlerde bulunmuşlardır. Özellikle yerel hizmetlerin zaman içerisinde çeşitlenmesi ve mahiyetinin de farklılaşmasına...
MÜKELLEFİN ÖZEL ESASLARA ALINMASININ MÜLKİYET HAKKI ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ
Katma Değer Vergisi Uygulama Tebliği ile getirilen özel esaslar, idarenin vergi alacağını güvence altına almak amacıyla uygulamaya koyduğu bir sistemdir. Bu düzenlemenin temel hedefi hazineye gelir kaydedilen vergiler iç...