Kronik Travmatik Ensefalopati
Journal Title: Yeni Yuzyil Journal of Medical Sciences - Year 2020, Vol 1, Issue 5
Abstract
Kronik travmatik ensefalopati (KTE), birden fazla kafa travması geçirmiş insanlarda görülen nörodejeneratif bir hastalıktır. Kafaya alınan tek bir travmadan ziyade, tekrar eden son derece kuvvetli darbeler sonucu oluşur. Bu birikimler travmadan çok kısa süre sonra oluşmaya başlasa da hafıza kaybı, demans, konfüzyon, depresyon, davranış problemleri gibi semptomlar ancak birkaç yıl içinde ortaya çıkmaktadır. İlk kez 2002 yılında Nijerya asıllı Amerikalı nöropatalog Bennet Omalu tarafından eski bir Amerikan Ulusal Futbol Ligi (NFL) oyuncusu olan ve intihar ederek yaşamına son veren Pittsburgh Steelers Amerikan Futbol takımı oyuncularından Mike Webster’a yaptığı otopsi sonrası tanımlanmıştır. Omalu, Mike Webster’a yaptığı otopsi sonrası, Webster’ın beyninde amiloid plakların ve aşırı tau proteinlerinin biriktiğini gözlemlemiştir. Tau proteininin tekrar eden kafa travmasına maruz kalan sporcularda kafaya alınan darbe ile oluşan beyin sarsıntısı sonucunda meydana geldiği düşünülmektedir. Histopatolojik preperatlarda; frontal, parietal ve temporal neokorteks bölgelerindeki nöronlarda azalma, amiloid plak oluşumu ve tau proteinlerinin biriktiği görülmüştür. Bazal ganglionlar, talamus, hipokampus, amigdala, mamillara ve lateral genikulat cisimler gibi global serebral bölgelerde atrofi saptanmıştır. Patolojinin serebral sulkusun derinliklerine yaygın olarak dağıldığı gösterilmiştir. Tau proteinin fazlalığı, beyinde aynı Alzheimer hastalarının beyin dokularına benzer hasarlar oluşturmaktadır. KTE’de semptomlar beyin sarsıntısından hemen birkaç hafta sonra ortaya çıkabileceği gibi, uzun yıllar sonra da kendini gösterebilir. Bu derlemenin amacı, kafa travmasına maruz kalmış bireylerde davranış değişiklikleri, hafıza kaybı, gereksiz agresyon, depresyon ve intihara eğilimde artış gibi belirtilere neden olabilen KTE tablosuna dikkat çekmek ve konuyu spor kamuoyunun gündemine getirmektir.
Authors and Affiliations
Mehmet ÜNAL
Spinal Anestezi ile Sezaryen Doğumda İzobarik Bupivakain ile Hiperbarik Bupivakain Kullanımının Değerlendirilmesi
Spinal anestezi (SA) sezaryen doğum (SD) hastalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. SA uygulamasının birçok avantajının yanında dezavantajları da vardır. Olası komplikasyonları en aza indirmek için farklı SA prosedu...
Bağımlı Bireylerin Yaşadıkları Ruhsal Sorunlar ve Önlemeye Yönelik Uygulamalar
Bağımlılık, alkol ya da diğer maddelerin kullanımına bağlı psikososyal, biyokimyasal faktörlerin etkilediği bir durumdur. Gün geçtikçe yaygınlaşan bağımlılık; bireylerde duygudurum, anksiyete, kişilik bozuklukları gibi...
Dünden Bugüne Cerrahi ve Ameliyathane
Cerrahinin ve ameliyathanenin gelişim sürecinin bilinmesi sağlıkta yapılacak araştırma geliştirme çalışmalarında ve geleceğin planlanmasında anahtar rol oynar. Özellikle anestezinin keşfi ve kullanımının yaygınlaşması ce...
Kardiyovasküler Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Subhipnotik Dozda Propofol Kullanımının Postoperatif Bulantı ve Kusmaya Etkisi
Amaç Kardiyak cerrahide postoperatif bulantı kusma (POBK) sıklığı %45- 50’dir. Kalp damar cerrahisi yoğun bakım ünitesinde ekstübasyon aşaması, kalp atım hızında ve kan basıncında değişikliklerin ve ritim bozuklukl...
Kriyoprezerve Blastokist Transferi Sonrasında Rüptüre Olmamış Bilateral Ektopik Gebelik – Olgu Sunumu
Vitrifikasyon yöntemiyle kriyoprezerve edilmiş ve ardından çözülerek transfer edilmiş blastokistlerle oluşan ve rüptüre olmadan teşhis edilmiş bilateral ektopik gebelik olgusu sunumu yapılmıştır. Oligospermiye bağl...