Kur'ani Bağlamda Kuşak Çatışması
Journal Title: Journal of Analytic Divinity - Year 2018, Vol 2, Issue 1
Abstract
İnsanoğlu varlığının nihai amacını anlamak için pek çok yol ve yöntem arayışına girmiştir. Hayatında karşılaştığı ve içinden çıkamadığı her durum için yardımını isteyeceği rehbere de ihtiyaç duymuştur. Toplumla iç içe yaşayan bireyin, ailesi ve grubu içersinde yaşadığı çatışmalarda bu yardım istenilen durumlardan birine örnek teşkil etmektedir. Çatışmaların pek çok nedeni mevcuttur. Biz bu çalışmamız da çatışmanın sebepleri arasında sayılan kuşak çatışmasını Kur’an’ı Kerim’in ayetleri ışığında, aile ve grup içerisinde yaşanan kuşak çatışması başlıkları altında inceleyeceğiz. Üç bin yıl kadar önce başlayan insanlık tarihinde yaklaşık olarak aynı zaman diliminde yaşayan, aynı çağın şartlarında, benzer durumlarla karşılaşan insan topluluğuna kuşak (nesil) denir. Çatışma kavramı ise genel olarak bireylerin yaşadığı ayrışmalardan meydana gelmektedir. Konumuz olan kuşak çatışması ise; yaşadığı dönem içerisinde sosyalleşmesini tamamlayan bir kuşağın, kendisinden sonra yetişen kuşak ile aralarında vuku bulan sıkıntılardır. Kuşak çatışması sadece bireyler arasında değil, aynı dönem içerisinde yaşayan farklı gruplar arasında da gerçekleşmektedir. Kur’an’ı Kerim’de bu kuşaklar bazen grup, bazen kavim olarak nitelendirilir. Bu durumun varlığının aslında insan ile başladığını, her dönemde gerçekleştiğini Kur’an’ı Kerim’de ki ayetlere baktığımızda da görmekteyiz. Bize, durumlar karşısında nasıl tavır almamız gerektiğini, insanların ne durumda nasıl tepki verdiklerini göstererek rehberlik etmektedir. Ayetlerin bize ışık tutması günümüzde yaşanan durumlar karşısında davranış şeklimizi belirleme de yardımcı olmaktadır. Yaşanan çatışma durumunu reddetmekten ziyade, problemi kabul edip, çözüm yoluna gitmek toplumun en küçük yapı taşı olan aile için ve o toplum için büyük önem arz etmektedir.
Authors and Affiliations
Sevde GÜNÇAY
LİDER TİPLERİNE KUR’AN AÇISINDAN BİR YAKLAŞIM
İnsanlar birlikte yaşayan varlıklardır. Birlikte yaşamak için kurallara ihtiyaç duyarlar. Bu kuralları kendi kültürlerine ve yaşam tarzlarına bağlı olarak inşa ederler. Devamında ise bu kuralları sözlü veya yazılı olarak...
Molla Sadra'nın Epistemolojsinin Ontoloji ve Mantıkla İlişkisi
Molla Sadra’nın epistemolojisi, onun ontolojisi kadar özgün boyutlar taşımaktadır. Bu sahada İbrahim Kalın’ın Varlık ve İdrak: Molla Sadra’nın Bilgi Tasavvuru adlı araştırması ile Kemal İsmail Lezzık’ın Meratibü’l-Marife...
İBN SİNA’YA GÖRE DUYGU
980-1037 yılları arasında yaşayan İbn Sina bilim, özellikle tıp ve felsefe alanındaki çalışmaları ile sadece Türk İslam düşüncesini değil Batı düşüncesini de şekillendirmiş büyük Türk düşünürüdür. Mantık, metafizik ve f...
OSMANLI DEVLETİ’NDE PARA VAKIFLARININ MEŞRULUĞU TARTIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Vakıf kelimesi bir mülkü kamunun menfaatine veya bir hayır işine devamlı olarak terketmek olarak ifade edilir. Para vakıfları ise bir gayrımenkul malın değil de belirli bir paranın vakfedilmesiyle oluşan vakıf türüdür. B...
Dini Grupların Dini Bilgi Kaynaklarını Kullanırken Araçsallaştırdığı Formlar (FETÖ Örneği)
İslam’ın bilgi kaynakları Kur’an ve sünnettir. Kuran ve sünnet dini gruplar tarafından araçsallaştırılmaktadır Dini gruplar Kur’an ve sünneti çeşitli formlar içerisinde ve çeşitli amaçlar doğrultusunda kullanmaktadır. Bu...