Laparoskopik sleeve gastrektomi spesmenleri histopatolojik olarak incelenmeli mi? Bir üniversite hastanesinin 246 hastadaki deneyimi
Journal Title: Dokuz Eylul Universitesi Tip Fakultesi Dergisi - Year 2019, Vol 33, Issue 1
Abstract
GİRİŞ ve AMAÇ: Morbid obezitenin cerrahi tedavisi için laparaskopik sleeve gastrektomi (LSG) son yıllarda giderek daha sık uygulanan bir yöntem haline gelmiştir. Bu yöntemde yaklaşık 1000-1100ml hacminde bir mide kısmı rezeke edilmektedir. Midenin rezeke edilen bu kısmının değerlendirildiği çalışmaların bir kısmında rastlantısal malign lezyonların görüldüğü bildirilmiştir. Çalışmamızda laparoskopik sleeve gastrektomi ameliyatı yapılan hastaların histopatolojik sonuçlarının değerlendirilmesi, varsa malign lezyonların gelişiminde etki eden faktörlerin tartışılması amaçlanmıştır.YÖNTEM ve GEREÇLER: Dünya sağlık örgütü ölçütlerine uygun olarak tek akademik merkezde Ocak 2013 – Ekim 2017 tarihleri arasında LSG ameliyatı yapılmış ardışık 246 hastanın prospektif olarak kayıt altına alınan tıbbi verileri retrospektif olarak incelendi.BULGULAR: Hastaların %72,4’ü kadındı. Ortalama VKİ: 45,41kg/m2 olarak belirlendi. En sık görülen patolojik bulgu gastrit idi. Üç hastada rastlantısal malignite iki hastada atrofik gastrit ve yaygın intestinal metaplazi saptandı. Malignite saptanan hastaların ameliyat öncesi değerlendirmelerinde bu bulgulara rastlanmamıştı.TARTIŞMA ve SONUÇ: Son yıllarda özellikle ileri yaştaki hastalara uygulanan bariyatrik ameliyat sayılarında ciddi artış vardır. Obezite diğer sistemik hastalıklar için olduğu gibi malignite gelişimi için de risk faktörüdür. Her ne kadar bizim serimizde yaş malignite için anlamlı değişken olarak saptanamamış olsa da yaşlı obez hastaların daha fazla ameliyat ediliyor olması, mide histopatolojilerinde daha fazla malign bulguya rastlanmasına neden olacaktır. Bu malign lezyonların küçük ve subserozal yerleşimli olması halinde, ameliyat öncesi incelemelerde gözden kaçma olasılıkları bulunmaktadır. Ameliyat öncesi endoskopik muayene yapılmalı, burada patolojik bulguya rastlanmasa bile LSG prosedüründe midenin ön ve arka yüzü serozal-subserozal lezyonların araştırılması için mutlaka mobilize edilmelidir. Rezeksiyon sonrası tüm mide spesmenlerinin histopatolojik incelemesi, rastlantısal malignitelerin gözden kaçmaması adına uygun olacaktır.
Authors and Affiliations
Serhan Derici, Koray Atila, Özgül Sağol
EVALUATION OF ANXIETY LEVEL WITH DIFFERENT SCALES AND ITS RELATED FACTORS IN PATIENTS WITH AXIAL SPONDYLOARTHRITIS
Objective: The concept of axial spondyloarthritis (axSpA) recommended by the Assesment in SpondyloArthritis International Society (ASAS) includes patients with ankylosing spondylitis (AS), and non-radiographic axSpA (nr...
USE OF OMEPRAZOLE IN PATIENTS HOSPITALİZED IN A UNIVERSITY HOSPITAL AND TREATED WITH DIGOXİN: DATA ANALYSIS BETWEEN 2011-2015
Objective: Proton pump inhibitors (PPI) are among the most frequently prescribed drugs in Turkey. The main reason for the frequent prescription of this drug is that it is regarded to be safe. However, omeprazole, which i...
Over Torsion And Ovaryopecsis In Pregnancy
A patient, aged 28 years and 33 weeks of pregnancy, admitted to our center with severe left lower quadrant pain. Torsion 9 cm left overcyst was prediagnosed. The patient underwent general anesthesia and was corrected for...
Axillary Basal Cell Carcinom: Case Report
Basal cell carcinoma is the most common cutaneous cancer worldwide. The main causative factor is exposure to chronic ultraviolet radiation. It mostly seems on sun-exposed areas such as face and neck, but it may occur on...
Is sentinel lymph node biopsy necessary in ductal carcinoma in situ?
Objective: Ductal carcinoma in situ (DCIS) is a proliferation of mammary ductal epithelial cells that does not cross the basal membrane and has no evidence of invasion. One of the recent arguments is that a sentinel lymp...