Muş Mütesellimi Alaaddin İsyanı
Journal Title: Tarih ve Gelecek Dergisi - Year 2018, Vol 4, Issue 1
Abstract
Osmanlı Devleti’nin, 16. yüzyılın sonlarına doğru İran ve Avusturya ile yaptığı savaşların uzun süreli olması devleti hem askeri hem de mali açıdan olumsuz etkilemiştir. 17. yüzyılda da devam eden bu durum içeride karışıklıklara neden olmuştur. Dolayısıyla 17. yüzyıl Osmanlı Devleti genelinde asayiş olaylarının had safhaya ulaştığı bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzyılda Osmanlı ordusu bir taraftan batı ve doğu cephelerinde hâkimiyetini korumak için çabalarken, diğer taraftan da içerdeki âsilerle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Savaşlar ve Anadolu’yu kasıp kavuran isyanlar nedeniyle askeri masrafların artması önemli boyutlarda bütçe açığı oluşturdu. 18. yüzyıla gelindiğinde de durum bundan farklı değildi. Osmanlı Devleti, bu yüzyılda da askeri açıdan oldukça masraflı seferlere girişmiştir. Savaşlar sebebiyle Anadolu’da meydana gelen otorite boşluğundan istifade eden kimi yöneticiler devlete başkaldırarak isyan etmişlerdir. Bu bağlamda 18. yüzyılın ortalarında Muş mütesellimi Alaaddin liderliğinde, Muş ve çevre şehir ve kasabalarda ortaya çıkan isyan ve eşkıyalık faaliyetleri devlet için oldukça tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Alaaddin ve yandaşları Erzurum, Van, Bitlis ve Muş mıntıkalarında savunmasız pek çok yerleşim yerinde hâkimiyet kurmuşlar ve kendilerine karşı gelen ahaliyi öldürmüşlerdir. Nüfus ve gücünü gittikçe artıran eşkıya lideri, Muş ve çevresinde savunma amaçlı çok sayıda kale, palanga ve kuleler yaptırmıştır. Osmanlı Devleti’nin sınır güvenliğini tehlikeye düşüren ve ahalinin can ve mal ehemmiyetini ortadan kaldıran bu isyan ve eşkıyalık olaylarının bir an önce bastırılarak, kamu düzeninin yeniden tesis edilmesi devlet için büyük önem taşımaktaydı. Bu sebeple devlet isyan ve eşkıyalık faaliyetlerine sonlandırmak için Çeteci Abdullah Paşa’yı görevlendirmiştir. Yapılan muharebede eşkıya lideri Alaaddin ve destekçileri bozguna uğratılmış bölgede ehemmiyet ve huzur yeniden tesis edilmiştir.
Authors and Affiliations
Celalettin Uzun
Ahkâm Defterlerine Göre 18. Yüzyılda Amid Kazâsı’nda Gündelik Yaşamı Etkileyen Şikâyet Konuları (1700-1800)
Ahkâm Defterleri, temelde halkın şikâyet ve problemlerini çözüme kavuşturmak ve adaleti tesis etmek amacıyla düzenlenmiştir. Osmanlı bürokrasisinde 16 eyâlet adına tutulan bu defterlerden birisi de Diyarbekir Eyaleti adı...
XI.-XII. Yüzyıllarda Zencan’da Bir Türkmen Beyliği: Kafşutoğulları
Sultan Alp Arslan’ın 1065-66 yılında Harezm’e yaptığı sefer sırasında adına rastladığımız Mangışlak’taki Türkmenlerin beyi Kafşut, sonrasında İran’a geçerek Zencan’a yerleşmişti. Onun oğulları Sultan Melikşah’ın 1092’de...
Ortaçağ Avrupası’nda Tıp Kültürü ve Gelişmeleri
Roma İmparatorluğu gibi döneminde rakipsiz bir kurumsallaşmaya sahip medeniyetin yıkılmasıyla başlamak üzere XV. yüzyılın sonlarına kadar uzanan zaman dilimini kapsayan ortaçağda, Avrupa toplumu için birçok değişim ve dö...
Antik Lydia Bölgesinde Bir Kent ve Neokorosluğu: Philadelpheia
Hellenistik Dönem’deki Batı Anadolu’da Pergamon’un (Bergama) kurduğu kentler arasında en önemlisi, II. Attalos Philadelphos’un (Ἀτταλος Βˊ ὁ Φιλάδελφος) kendi adını verdiği Philadelpheia (Alaşehir [Φιλαδέλφεια]) idi. Ala...
Birinci Dünya Harbinde Romanya’nın Savaş Diplomasisi
Ercüment Kuran I. Dünya Harbi’ni, “1914-1918 yılları arasında dünyanın çeşitli kıtalarında birçok devletin iki gruba ayrılarak yaptığı o zamana kadar benzeri görülmemiş büyük savaş” şeklinde niteler. Birinci Dünya Harbi’...