REKABETÇİ OTORİTER REJİM ÖRNEĞİ OLARAK VİKTOR ORBAN SİYASETİ VE AVRUPA BİRLİĞİ’NE YANSIMALARI
Journal Title: Journal of International Relations and Political Science Studies - Year 2023, Vol 1, Issue 8
Abstract
Soğuk Savaş sonrasında hem otoriter hem de demokratik rejim özelliği taşıyan ülkelerin arttığı görülmektedir. Hibrit rejimler olarak ifade edilen ülkeler özgün özelliklere sahip olmaktadır. Bir hibrit rejim örneği olarak rekabetçi otoriter sistemlerde demokrasinin kimi kriterleri asgari düzeyde işletilmektedir. Böyle bir ortamda seçimler yapılmaktadır ancak adaletsiz biçimde gerçekleşmektedir. Medya hükümet tarafından kontrol altına alınmaktadır ve yargının yapısı iktidara yakın kişilerle değiştirilmektedir. Rekabetçi otoriter rejimlerin en önemli örneklerinden biri ise Macaristan’daki Viktor Orban’ın iktidarıdır. Kuruluşunda yer aldığı Fidesz Hareketi’nin 2010’da iktidara gelmesiyle ülkede yeni bir dönem başlamıştır. Popülist bir lider olmak için gerekli, neredeyse tüm özellikleri bünyesinde barındıran Orban, iktidarı süresince Macaristan’da yaptığı değişikliklerle rejimi dönüştürmüştür. Demokrasinin altının oyulduğu ülke, Avrupa Birliği içerisinde gelişmiş bir hibrit rejim olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum da Macaristan’ı özgün bir ülke konumuna getirmektedir. Rejimin dönüştürülmesi amacıyla gerçekleştirilen uygulamalar Avrupa Birliği’nin de dikkatini çekmektedir. Dolayısıyla Avrupa Birliği-Orban hükümeti arasında gerilimler yaşanmaktadır. Bu çalışmada rekabetçi otoriteryanizmin neyi ifade ettiği incelenmiştir. Ardından Fidesz Hareketi ve Orban’ın Macaristan’ı nasıl dönüştürdüğü, ortaya çıkan yeni rejimin Avrupa Birliği ile yarattığı gerilimler ortaya konmuştur.
Authors and Affiliations
Reyhan BAYRAMOĞLU
TÜRKİYE’DE MÜLTECİLERLE ÇALIŞAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ DEVLET İLE İLİŞKİSİ
Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) 2022 Dünya Göç Raporu’na göre Türkiye 3.6 milyon ile dünyadaki en kalabalık mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaktadır (IOM, 2021:46). 2011 yılında Suriye’den gelen kitlesel göçün ilk dön...
BILL CLINTON DÖNEMİ ABD-ÇİN İLİŞKİLERİ
Soğuk Savaş sonrası dünya siyasetinde en etkili aktör olarak duran ABD, bu üstünlüğünü sürdürebilmek amacı ile yeni potansiyel rakibini kontrol altında tutmak istemiştir. Bu doğrultuda Bill Clinton’ın başkanlığı dönemind...
2015 SONRASI ALMANYA’YA SURİYELİ GÖÇÜNÜN SİYASİ YANSIMALARI: PEGIDA HAREKETİ VE AfD PARTİSİ ÖRNEĞİ
11 Eylül 2001 terör saldırıları, Batı dünyasında ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi gibi köklü sorunların yükselişini hızlandıran çarpıcı bir dönem başlatmıştır. 11 Eylül sonrası dönemde yaygınlaşan düşmanca söyl...
DIRECT DEMOCRACY AND THE RISE OF POPULISM IN SWITZERLAND
In recent years, the European political landscape has been marked by the emergence of parties that defy the usual system, with considerable success. Observers have described this new movement using categories or labels s...
ULUSLARARASI DENİZ HUKUKU PERSPEKTİFİNDEN KRİTİK ALTYAPI NİTELİĞİNDEKİ DENİZALTI İLETİŞİM KABLOLARININ GÜVENLİĞİ
Küresel iletişimin nerdeyse tamamını, %99’luk bir kısmını sağlayan Denizaltı İletişim Kablolarının (DİK) mecazi manada su yüzüne çıkarılmasını amaçlayan bu çalışma, mevcut Uluslararası Deniz Hukuku kodifikasyonunun DİK’i...