Serum 25(OH) D vitamin düşüklüğü çocukluk çağı pnömonileri için bir risk faktörü müdür?
Journal Title: Dicle Tıp Dergisi - Year 2012, Vol 39, Issue 4
Abstract
Amaç: 25(OH) D vitamini reseptörleri T ve B lenfositler, makrofajlar ve dendritik hücreler gibi özellikle antijen sunan hücreler başta olmak üzere tüm immun sistem hücrelerinde tanımlanmıştır. Bu çalışmada pnömoni tanısı ile hastanede yatırılan hastalarda serum 25(OH) D vitamin düzeylerinin araştırılması amaçlandı. Gereç ve yöntem: Çalışmaya, pnömoni tanısı ile yatırılan yaşları 1 ay–15 yıl arasında 40’ı kız 40’ı erkek olmak üzere toplam 80 hasta alındı. Kontrol grubu olarak sağlıklı çocuklardan oluşan 19’u kız 21’i erkek olmak üzere toplam 40 vaka alındı. Vakalar ve kontrol grupları serum 25(OH) D vitamini, kalsiyum, alkalen fosfataz, paratiroid hormon ve CD4/CD8 oranı ve kemik mineral dansitometrisi bakımından karşılaştırıldı. Hastalarda ateş, öksürük, akciğer dinleme bulguları, radyolojik görünümlerin düzelme süreleri ve hastaların tedavi süreleri karşılaştırıldı. Bulgular: Vaka grubundaki hastaların %54,7’sinin (n=43), kontrol grubununsa %25’nin (n=10) 25(OH) D vitamin düzeyi 20 ng/mL’nin altında idi (p<0,001). Serum 25(OH) D vitamin düzeyi düşük olan vakalarda ateşin 2,5 gün, öksürüğün 5,3 gün, akciğer dinleme bulgularının 8,4 gün ve radyolojik bulgularının 20,6 günde düzelmeye başlandığı tespit edildi. Serum 25(OH) D vitamin düzeyi <20 ng/mL olan vakalarda ortalama iyileşme süresi 13,7 gün, serum 25(OH) D vitamin düzeyi >20 ng/mL olan vakalarda 7,2 gün olarak saptandı. Sonuç: 25(OH) D vitamin düzeyi düşüklüğü çocukluk çağı pnömonilerinde bir risk faktörü olabilir. Alt solunum yolu enfeksiyonu olan vakalarda serum 25(OH) D vitamin düzeyi bakılmalıdır. Serum 25(OH) D vitamin düzeyi <20 ng/mL olan vakalara 25(OH) D vitamini verilmesinin faydalı olacağını düşünmekteyiz. Anahtar kelimeler: 25(OH) D vitamini, pnömoni, immun sistem
Authors and Affiliations
Tuba Ünal, Behzat Özkan, Atilla Çayır, Avni Kaya, Zerrin Orbak
İntragastrik Balonun Vücut Kitle İndeksi, Lipit Profili ve Kan Şekeri Regülasyonu Üzerine Etkileri: Prospektif Çalışma
Amaç: Obezite giderek artan bir halk sağlığı ve sosyoekonomik sorun olmaya devam etmektedir. Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite de dâhil olmak üzere yaşam tarzı değişiklikleri başarılı kilo kaybı için ilk basamak...
Perkutan endoskopik gastrostomi uygulama sonuçlarımız: 113 olgunun değerlendirilmesi
Giriş: Bu çalışmamızda perkutan endoskopik gastrostomi uygulanan hastalarda bulduğumuz sonuçları ve tecrübelerimizi sunmayı amaçladık. Yöntemler: 01 Ocak 2012 – 31 Aralık 2014 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp F...
Protective Effect of N-Acetylcystein and Resveratrol on Ischemia-Reperfusion Injury in Rat Ovary
Objective: The aim of this study is evaluating the protective activity of N-acetyl cysteine and resveratrol treatment against ischemia - reperfusion damage created experimentally in rat ovaries. Methods: 42 female Wist...
Obstruktif uyku apne sendromlu olgularda hipotiroidi
Amaç: Biz bu çalışmada; Obstruktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) ağırlık şiddeti ile tiroid fonksiyon bozukluğu arasında bir ilişkinin olup olmadığını ve hipotiroidinin polisomnografik olarak OSAS’lı olgularda uyku yapısı üz...
Malign Plevral Mezotelyoma prognozunda yeni bir inflamatuar parametrenin değeri
Amaç: Malign Plevral Mezotelyoma (MPM) genel olarak asbest teması ile ilişkili ve kötü prognozlu bir tümördür. MPM hastalarında prognostik bir parametre olabilecek olan Modifiye Glasgow Prognoz Skoru (GPS), a...