Travma Çözümü Olarak Anti-Natalizm
Journal Title: Humanitas Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi - Year 2018, Vol 6, Issue 11
Abstract
Kolektif ulusal travmayı tasvir eden 11 Eylül sonrası çağdaş Amerikan edebiyatı, iyileşme anlatılarının ortaya çıktığı bir alan yaratmakla kalmadı aynı zamanda, küresel ölçekte travmatik stres etkenlerinin de yeni bir bağlamda düşünülmesine neden oldu. Asıl travmaya karşı henüz tanık olunmamış olan travmanın alanına geçiş yapmak, travmatik olayla yüzleşmeyi reddeden disassosiyatif ya da tecrübeyi Amerika Birleşik Devletleri sınırlarına hapseden istisnacı bir tepki gibi okunabilir. Jonathan Franzen’ın 2010 yılında yazdığı Özgürlük romanındaki disassosiyatif ayrışma, travmadan kaçınmak yerine, gerçek ve olası travmayı kişisel ve kolektif düzeylerde içerir. Franzen romandaki olay örgüsünü ve çeşitli travmatik olayları nesiller arası travmanın aktarılışına, kayıp, ihanet, yas, küresel nufüs yoğunluğu, küresel ısınmaya da değinerek açıklar ve hepsine nihai çözümü sunar. Anti-natalizm: üreme karşıtı görüş. Anakarakter Walter Berglund tarafından sunulan ve karakterlerin bazıları tarafından örneklenen, bazıları tarafından da karşı çıkılan şekliyle üreme karşıtı görüş, karakterlerin kişisel travmalarıyla ve küresel düzeyde insanlığın kendi durumuyla gerçekçi bir biçimde yüzleşememesinden yola çıkarak, kaçınılmaz bir sonuçtur. Aslında, bu görüş, Water Berglund’ın da, çoğu insanın olduğu gibi, sezgilerine aykırıdır fakat kişisel trajik kayıpları ve uğradığı ihanet görüşüne bir temel oluşturur ve onu meşru kılar. Bu çalışma, Franzen’ın romanı ekseninde, anti-natalizmin (üreme karşıtı görüşün) insanlık, gezegen ve doğa için yapıcı bir onarım süreci olarak nasıl sunulduğunu inceliyor.
Orta Ergenlik Dönemindeki Öğrencilerin Benlik Algılarının Mükemmeliyetçilik Düzeylerini Yordama Gücü
Bu araştırmanın amacı, orta ergenlik dönemindeki öğrencilerin benlik algılarının mükemmeliyetçilik düzeylerini yordayıcılığını incelemektir. Araştırma ilişkisel tarama modeline göre tasarlanmıştır. Araştırma kapsamında ö...
Man'yōshū Şiirlerinin İncelenmesinde Oluşumsal Yapısalcı Yöntemin İmkanları
Man'yōshū antolojisi IV.-VIII. yüzyıllar arasındaki yazılı, sözlü geleneğin ürünü şiirleri içeren, en eski Japonca yazılı kaynaktır. Araştırmanın hedefi bugüne kadar pek çok farklı açıdan ele alınmış olan Man'yōshū şiirl...
İhsan Oktay Anar’da Postmodern Bir Tercih Olarak Dilin, Yazım Kurallarına Aykırı Kullanımı
Modernizm sonrası veya ötesi anlamlarına gelen postmodernizm, modernizmin ortaya koyduğu değerlerin artık işlevlerini yitirdiği iddiasındadır. Aydınlanma ve modernizmin daha iyi, daha gelişmiş huzurlu bir dünya; ekonomi...
The Monomythic Journey of a New Heroine in the Hunger Games
Suzanne Collins’ novel The Hunger Games has as its central metaphor the monomythic journey of the hero. This research focuses on the novelist’s attempt to redefine the monomyth in terms of gender, and on the ways in whic...
Kısa Metinlerde Yazar Tanıma: Twitter İçin Bir Yöntem Önerisi
Verili bir metnin yazarını tespit etmek ve birkaç metnin arasından yazarı aynı olanları bulmak, adli dilbilimin önemli uygulama alanlarından biridir. Günümüze dek yapılan çalışmaların çoğu, gazetelerin köşe yazıları gibi...