Acil Serviste t-Pa Uygulanmış Akut Pulmoner Tromboemboli Tanılı Hastaların İncelenmesi
Journal Title: Anatolian Journal of Emergency Medicine - Year 2018, Vol 1, Issue 2
Abstract
Amaç: Bu çalışmada acil serviste Pulmoner Tromboemboli (PTE) tanısı alan ve trombolitik tedavi uygulanan hastaların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Metod: Üçüncü basamak bir üniversite hastanesi acil servisine başvuran ve 9 yıl içinde PTE tanısı nedeniyle trombolitik tedavi uygulanan hastalar retrospektif olarak incelenmiştir. Bilgisayarlı tomografi anjiyografi (BTA), ekokardiyografi (EKO), doppler ultrasonografi, D-dimer ve diğer laboratuvar parametreleri PTE tanısı koymak için kullanılmıştır. Hastaların tıbbi kayıtlarından Wells’ skorları hesaplanmıştır. Ayrıca hastalarda trombolitik tedavi sonrası tercih edilen medikal tedavi, gelişen komplikasyonlar ve hastaların sonlanış biçimleri incelendi. Çalışmaya dahil edilen hastaların PESI değerleri hesaplanarak prognoz değerlendirilmesi yapılmıştır. Bulgular: Çalışmaya 59 hasta dahil edildi. Hastaların 29’u (%49,2) erkek, 30’u (%50,8) kadındı. Hastaların yaş ortalaması 58,1 idi. Klinik sınıflandırmaya bakıldığında; 31 (%52,5) hasta yüksek riskli PTE, 28 (%47,5) hasta yüksek riskli olmayan PTE olarak gruplandırılmıştır. Hastaların komorbid hastalıkları, acil servise başvuru şikayetleri, PTE için risk faktörleri ve acil serviste çekilen elektrokardiyografileri incelenmiştir. Hastaların temel demografik ve klinik verileri listelenmiştir. Hastaların acil serviste bakılan arter kan gazı, tam kan, biyokimya, troponin ve d-dimer tetkik sonuçları kaydedilmiştir. Hastalarda t-PA kullanımı sonrası gelişen komplikasyonlar incelendiğinde; 2 hastada hematüri, 1 hastada hemoptizi, 3 hastada cilt altı hematom ve bir hastada rektus kılıfı hematomu geliştiği saptanmıştır. Sonuç:Bizim görüşümüze göre bu çalışmadan çıkan en önemli sonuç; yüksek riskli olan PTE grubunda PESI değerlerinin daha yüksek olması dışında, trombolitik tedavi süreci ve sonrası gelişen komplikasyonlar açısından her iki grup arasında önemli bir fark saptanmamış olmasıdır. Daha geniş hasta gruplarını içeren prospektif çalışmaların yapılması yararlı olacaktır.
Authors and Affiliations
Omer Salt, Sule Yakar, Polat Durukan, Necmi Baykan, Nuri Tutar, Mustafa Burak Sayhan
Pnömoni Hastalarında, CRP, Prokalsitonin ve Laktat Ölçümünün Prognostik Değerinin, Sık Kullanılan Skorlama Sistemleri ile Karşılaştırılması
Giriş:Pnömoni hastalarında hastalığın ciddiyetini ve prognozu belirlemek amacıyla oluşturulmuş, farklı skorlama sistemleri mevcuttur. Ancak hiçbir skorlamasisitemininsensitivite ve spesivitesi %100 değildir. Bu çalışmada...
Koroner Anjiyografi Hastalarındaki Damar Patolojlerinin Başvuru Anındaki Vital Bulgularının, Hikayesinin, Ek Hastalıklarının, Kullandığı İlaçların ve EKG Bulgularının Oluşturduğu Risk Oranlarının Tespiti
Acil servisimize başvuran ve akut koroner sendrom (AKS) tanısıyla aynı hastanenin koroner anjiyografi laboratuvarında peruktan koroner girişim (PKG) uygulanan hastalarda tespit edilen koroner damar patolojilerini, geriy...
Bir Kitlesel Organizasyona Ait Sağlık Çadırı Başvurularının Analizi
Ülkemizde yıllar boyunca birçok nedenden dolayı çok sayıda kalabalık toplantı yapıldı. Bu etkinliklerde birçok sağlık uzmanı da çalışmıştır. Bu çalışmanın amacı, bir sağlık tesisinin açılması için toplanan binlerce in...
Kemoterapiye bağlı gelişen El-Ayak Sendromu Olgusu
Antrasiklin grubu bir antineoplastik ilaç olan Lipozomal doksorubisin (LD), agresif seyirli non-Hodgkin lenfoma, dirençli over ve meme kanserleri ve AIDS ile ilişkili Kaposi sarkomunun tedavisinde kullanılmaktadır. Bu tü...
ACİL TIPTA GİZLİ MÜFREDAT: PROFESYONALİZM
Eski Hipokrat mirasının varisleri olarak, profesyonellik tıp mesleğinden ve bireysel hekimlikten ve basit bir yemin etmekten daha fazlasını gerektirmektedir. Tıbbi profesyonellik, hem mesleğin hem de bireysel hekimin kli...