Anti-dsDNA antikorlarının saptanmasında üç ELISA yönteminin CLIF testiyle karşılaştırılması (Comparison of three ELISA methods with CLIF test for detection of anti-dsDNA antibody)
Journal Title: Turk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi - Year 2015, Vol 72, Issue 2
Abstract
ÖZET Amaç: Sistemik lupus eritematozus (SLE) hücre çekirdeğindeki antijenlere karşı antikorların oluşturduğu otoimmün bir hastalıktır. Amerikan Romatoloji Derneği (ACR) kriterlerine göre SLE tanısında kullanılan immünolojik parametreler anti nükleer antikor (ANA) ve anti-dsDNA otoantikorlarıdır. Bu çalışmada anti-dsDNA antikorların saptanmasında, CLIF yöntemi referans yöntem kabul edilerek, üç farklı ELISA kitinin özgüllüğünün araştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Çalışmaya 1 Mayıs – 31 Temmuz 2013 tarihleri arasında hastanemiz mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilen klinik olarak SLE tanısı almış olan 81 hastanın serum örnekleri dahil edilmiştir. Bu serumlarda ANA varlığı öncelikle immünfloresan antikor (IFA) yöntemiyle araştırılmıştır. Pozitif serum örnekleri -80 OC’de prospektif analiz için saklanmış ve aynı gün dört farklı anti-dsDNA testi ile çalışılmıştır. Bu testler; üç adet anti-dsDNA ELISA kiti; CHORUS dsDNA-G (DIESSE Diagnostica Senese, İtalya), Anti-dsDNA-Ncx ELISA IgG (EUROİMMUN, Almanya), QUANTA Lite dsDNA SC ELISA (INOVA Diagnostics, Kaliforniya) ve CLIF testi (Crithidia luciliae anti-dsDNA, EUROIMMUN, Almanya) idi. Bulgular: Hastaların IFA yöntemi ile ANA paternleri; %35,8 homojen patern, %22,2 homojen+diğer patern, %24,7 granüler patern, %8,7 granüler + diğer paternler, %7,4 nükleolar patern ve %1,2 sentromer patern olarak belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre SLE hastalarında en sık rastlanan ANA paterni homojen patern olmuştur. Çalışılan 81 serum örneğinin anti-dsDNA pozitiflikleri; CLIF yöntemi ile 22 (%27), INOVA ile 46 (%56), EUROIMMUN ile 34 (%41), CHORUS ile 50 (%61) saptanmıştır. CLIF referans yöntem kabul edildiğinde ELISA kitlerinin özgüllükleri ve pozitif prediktif değerleri (PPD) sırasıyla; CHORUS ile %50, %42; INOVA ile %54, %41; EUROIMMUN ile %71, %50’dir. Sonuç: ANA pozitif olgularda incelenen yöntemler içinde Anti-dsDNA-Ncx ELISA IgG yöntemi diğer yöntemlere göre daha yüksek özgüllük ve PPD’e sahiptir. Bu çalışmanın CLIF yöntemi kullanılmadığında seçilecek ELISA yöntemi açısından laboratuvarlara yol gösterici olacağı düşünülmektedir. ABSTRACT Objective: Systemic lupus erythematosus (SLE) is an autoimmune disease caused by antibodies which produced against antigens commonly on cell nuclei. According to the criteria of American College of Rheumatology (ACR), the immunological parameters which are used for diagnosis of SLE, are anti- nuclear antibodies (ANA) and anti- dsDNA autoantibodies. In this study it is aimed to investigate the specifity of three different ELISA tests by comparing with CLIF test, as a reference method, for the determination of anti-dsDNA antibodies. Methods: Sera of 81 patients who were diagnosed as SLE and sent to the Microbiology Department of our hospital between 1 May - 31 July 2013, were included in the study. In these sera, ANA positivity was firstly investigated by immunofluorescence antibody test (IFA). Positive sera were stored at -80 OC for prospective analysis and processed with four different anti-dsDNA assays at the same day. These assays were three antidsDNA ELISA kits including; CHORUS dsDNA-G (DIESSE Diagnostica Senese, Italy), anti-dsDNA-Ncx ELISA IgG (EUROIMMUN, Germany, California), QUANTA Lite dsDNA SC ELISA (INOVA Diagnostics) and CLIF test (Crithidia luciliae anti-dsDNA, EUROIMMUN, Germany). Results: ANA patterns of patients defined by IFA were determined as; 35.8% homogeneous pattern, 22.2% homogeneous and other patterns, 24.7% granular pattern, 8.7% granular and other patterns, 7.4% nucleolar pattern and 1.2% centromere pattern. According to these results, most common ANA pattern in SLE patients was found as homogeneous pattern. AntidsDNA positiveness of 81 sera samples were 22 (27%) with CLIF test, 46 (56%) with INOVA, 34 (41%) with EUROIMMUN and 50 (61%) with CHORUS. When CLIF test was considered as reference method, specificity, and positive predictive value (PPV) of ELISA kits were respectively; 50%, 42% for CHORUS; 54%, 41%for INOVA and 71%, 50% for EUROIMMUN. Conclusion: Anti-ds DNA-NcX IgG ELISA method had higher specifity and PPV than other tested methods in ANA positive cases. It is thought that this study may guide the laboratories to choose ELISA method in lack of CLIF method.
Authors and Affiliations
Feyza ÇETİN, Alparslan TOYRAN, Özlem AYTAÇ, Feride ALACA COŞKUN, İpek MUMCUOĞLU, Altan AKSOY
Normal values of biochemical parameters in serum of New Zealand White Rabbits Yeni Zelanda Beyaz Tavşanlarında serum biyokimyasal parametrelerinin normal değerleri
Objective: Laboratory animals, which are an organ complex, are used as model for human in biomedical studies. For this reason, information about the normal physiological values of laboratory animals provide important inf...
Akut gastroenteritli çocuklarda Human Bocavirus DNA varlığının araştırılması (Investigation of Human Bocavirus DNA in children with acute gastroenteritis)
Amaç: Akut gastroenteritler, çocuklarda alt solunum yolu enfeksiyonlarından sonra en sık morbidite ve mortalite nedenidir. Beş yaşın altındaki çocuklarda dünyada her yıl bir milyar çocuk ishale yakalanmakta ve yaklaşık a...
Nitrik oksitin kanser gelişimi ve metastaz üzerine etkileri (The effects of nitric oxide on cancer development and metastasis)
ÖZET Nitrik oksit (NO), birçok hücre içi ya da hücreler arası uyarı yolağında görev alan benzersiz bir moleküldür. Farklı kanser hücrelerinde ve dokularında saptanan değişik NO düzeylerinin, farklı düzenleyici etkiler or...
Afyonkarahisar ili Dinar ilçesinde 2015 yılı Ocak ayında görülen tularemi vakaları (Tularemia cases in Dinar district, Afyonkarahisar province, January 2015)
Amaç: Erken Uyarı Cevap ve Saha Epidemiyolojisi Daire Başkanlığı’na 26 Ocak 2015 tarihinde Afyonkarahisar ili Dinar ilçesinde tularemi vakalarının olduğu bildirilmiştir. Salgın, olayın boyutunun saptanması, bulaş kaynağı...
Akciğer kanseri tedavisinde farmakogenomik (Pharmacogenomics in lung cancer treatment)
ÖZET Günümüzde akciğer kanseri erkeklerde en sık rastlanan ve ölümle sonuçlanan kanser tipleri arasında birinci sırayı almaktadır. Hastalığın tedavisine yönelik çalışmalarda en güncel ve önemli ivme insan genom yapısının...