“Apostrof” Kavramı ve Tanzimat’tan Servet-i Fünûn’a Türk Şiirinde “Apostrof”
Journal Title: Dil ve Edebiyat Araştırmaları - Year 2019, Vol 19, Issue 19
Abstract
Apostrof, kısaca “özellikle duymayan varlıklara seslenme” şeklinde tanımlanabilir. Apostrof; ölü veya hayali bir kişiye, olmayan bir yere veya cansız bir nesneye, kişileştirilmiş soyut bir fikre hitap etmeye denir. Tanzimat öncesi Türk edebiyatında apostrofun direkt olarak karşılığı olabilecek bir edebî sanat bulunmamaktadır. Bu çalışmadaki amaç apostrof sanatının Tanzimat öncesi Türk edebiyatında kullanılıp kullanmadığını sorgulamak değil; farklı yaklaşımlar olsa da genel geçer bir tanımla “kişileştirilmiş soyut bir kavram, ölüye veya cansız bir nesneye” hitap etmek olan anlamı üzerinden Batı’da Eski Yunan’dan beri kullanılagelen apostrofun; bu şekliyle Tanzimat sonrası Türk şiirinde sıklıkla yer almasının altında yatan sebepler üzerine yoğunlaşmak olacaktır. Tanzimat döneminde Batılı bir tavır olan dünyaya yönelmenin apostrof kavramı üzerinden de okunabileceğini düşünüyoruz. Tanrı’nın akılla idraki düşüncesi ve yeni “insan-tabiat” anlayışının bir yansıması olarak Tanzimat I. nesil edebiyatçılarında görülen bu yeni tavır; romantizmin etkisiyle Tanzimat II. nesilde ve özellikle de Abdülhak Hâmit’te çok daha bariz bir şekilde karşımıza çıkar. Ancak eski- yeni mücadelesinin yeninin zaferiyle sonuçlandığı, tam anlamıyla yeni bir edebiyatın kendini gösterdiği Servet-i Fünûn döneminde apostrofun da yeni “Tanrı-tabiat-insan” anlayışı çerçevesinde daha yoğun kullanımına şahit oluyoruz. Bu bağlamda Tevfik Fikret’in ve Cenap Şahabettin’in şiirlerinde bir edebî sanat olarak Batı edebiyatında sıkça kullanılan apostrof örneklerine rastlanır. Özellikle Cenap Şahabettin’in şiirleri onun tabiat algısı ve rûh-i kâinat fikri çerçevesinde Batılı anlamda “Tanrı-tabiat-insan” anlayışı üzerinden yorumlayabileceğimiz apostrof örneklerini çokça içermektedir.
Authors and Affiliations
Ali KURT
Class and Art in E. M. Forster’s Howards End
Howards End presents a world in flux and mobility in the advent of modernism where art and literature are tested for their ability to save the individual in the context of a quest for an English house, Howards End, which...
A Feminist Post-Narratological Inquiry into Angela Carter’s “The Company of Wolves”
Angela Carter is an unorthodox figure of 20th-century literature that declares war on all kinds of orthodox beliefs and practices. One of those practices against which she boldly fights is myths. Myths draw social and cu...
Fatih-Harbiye Uyarlamaları Etrafında Romandan Televizyona Uyarlama Meselesi
Peyami Safa’nın, ilk baskısı 1931 yılında yapılan Fatih-Harbiye romanı, iki ana mekân üzerinden doğubatı çatışmasını anlatır. Safa, ana karakteri Neriman’ın Fatih ve Harbiye semtleri arasında gidip gelişlerini ve bu esna...
Hilmi Uçan, Edebiyat Bilimi, İz Yayıncılık, İstanbul 2018, 231 Sayfa.
“Okuyucu/eleştirmen soğukkanlılıkla, yazarın, yazarın yaşam öyküsünün, yazar hakkındaki reklamın gölgesinde kalmadan, çıkar gözetmeden, kendisi de ‘içten’ davranan, ideolojik yargısını dayatmadan R.Barthes’ın deyişiyle ‘...
Nevâî ile Fuzûlî’nin Leylâ ve Mecnûn Mesnevilerinin Yapı ve Konu Bakımından Karşılaştırılması
Edebiyat bilimi yapısı ve işlevi gereği birçok bilim dalıyla etkileşim halindedir. Edebiyatın bir alt birimi olan Karşılaştırmalı Edebiyat, kültürlerarası etkileşimin edebî eserlere yansıyan yönlerini araştırıp ortaya çı...