بحث الأصالة والزِّيادة فى حروف الجرِّ بين النَّحو والدِّلالة

Journal Title: Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi - Year 2017, Vol 16, Issue 31

Abstract

Harf-i cer, zâid harf-i cer ve şebîh biʼz-zaid harf-i cer nahivciler arasında tartışılan bir konudur. Bu üç kavramın ne ifade ettiği ve sadece harf-i cer şeklinde kullanıldığında – ki bundan maksat aslî harfi cerdir- ortaya çıkan iʿrâb durumunun belirlenmesi gerekmektedir. Aslî harf, cümleden atılamayan ve atılması durumunda sözdiziminde bozukluğun ortaya çıkmasına yol açan harfdir. Zâid harf, cümle içerisinde özel bir anlamı olmayan ve cümleden atılması da mümkün olan harfdir. Zâid harf-i cer, sadece cümleyi pekiştirmek ve vurgulamak için kullanılır. Zâid harf-i cerlerin, âmil olarak fiil ya da şibih fiile ihtiyaçları yoktur.Zâid harf-i cer, ismi kesra ya da onun yerine geçen bir irab alametiyle lafzen mecrur kılar. Ancak bu isim, sanki harf-i cer yokmuş gibi,  takdiren çeşitli gramatikal fonksiyonları icra eder. Her bir fonksiyon için zâid . Zâid harf-i cer,  Arapça cümle yapısının karakteristik özelliklerinden biridir. Geçmiş ve günümüz dilcileri, bu hususa işaret edip zâid harf-i cer olarak min, bâ, kâf ve lâm harflerini ele almışlar ve bunlarla alakalı çeşitli şevahidler sunmuşlardır.Şebîh biʼz-zaid harf-i cer, cümlenin bağlamından anlaşılan özel bir anlamı olmayan ancak fiil ya da şibih fiil bir kelime ile bağlantısı olamayan harfdir. İsmi lafzen mecrur kılar; ancak bu isim cümlenin bağlamının gerektirdiği duruma göre takdiren başka gramatikal fonksiyonlar icra eder.Şebîh biʼz-zaid harf-i cer, bir anlama sahip olması bakımından aslî harf-i cere; bir müteallaka ihtiyacı olmama ve ismi lafzen ya da takdiren ismi mecrur kılması bakımından da zâid harf-i cere benzer. Daha ziyade, zâid harf-i cere benzemesinden dolayı şebîh biʼz-zâid harf-i cer olarak isimlendirilmiştir. Şebîh biʼz-zaid olarak kabul edilen tek harf-i cer “rubbe”dir. Temel kural, harf-i cerlerin hazfedilmemesidir; ancak harf-i cerlerin çoğu zaman hazfedilebilmektedir. Harf-i cerler, isimleri ve fiilleri bir kelimeye bağladığı için müteallaka ihtiyaçları vardır. Tealluk, fiil ya da şibih fiilin ifade ettiği olayın şibih cümle ile irtibat kurması demektir. 

Authors and Affiliations

Mohamed Rızk Elshahhat Abdelhamıt Shoeır

Keywords

Related Articles

İMAM-HATİP LİSELERİNDE GÖREV YAPAN ÖĞRETMENLERİN MESLEKİ DOYUM DÜZEYLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Bu çalışmada İmam-Hatip Liselerinde görev yapan öğretmenlerin mesleki doyum düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır.  Araştırma betimsel tarama ve karşılaştırmalı ilişkisel tarama modellerind...

MAURICE GAUDEFROY-DEMOMBYNES, MAHOMET

Yazar bu biyografik eserde Hz. Peygamber’in hayatının yanı sıraİslam’ın temel esasları hakkında da bilgi verir ve Kur’an-ı Kerim’den genişölçüde yararlanır. Eser klasik siyer kaynaklarına benzer bir sistem içerisindeoluş...

Allâl el-Fasî, İslâm Hukuk Felsefesi: Kaynaklar, Yöntemler Araçlar

Bir sistemin devamlılığı hedeflenenmaksat yönünde işlerliğinin sağlanmasına bağlıdır. Maksat kavranırken söz konusu edilenin bir “sistem” olduğu hatırda tutulmalıdır. Menşei itibariyle ilâhî olan ancak beşerî çabayla üre...

KUR’AN’DA HZ. PEYGAMBER’İN GÜNAH İŞLEME İMKÂNI (Nisa Suresi 105-107. Ayetler Örneği)

Kur’an’da günah ile ilgili farklı kavramlar kullanılmıştır. Peygamberlerin günah işleyipişleyemeyeceği meselesi de bazı görüş ayrılıkları bulunmakla birlikte ismet kavramı iletanımlanmıştır. Bu çalışma, Kur’an’da yer ala...

NEZİR DURKİLÎʼNİN NÜZHETÜʼL-EZHÂNʼI IŞIĞINDA KAFKASYAʼDA İLMÎ VE KÜLTÜREL DURUM

Tarih ve biyografi alanında yazılan eserlerin Kafkasya bölgesinin öğrenilmesinde önemli yeri vardır. Bu alanda günümüze kadar bulunmuş en son yazılan eserlerden biri Nüzhetüʼ l-Ezhân eseridir. Nezîr Durkilîʼnin tam olara...

Download PDF file
  • EP ID EP471762
  • DOI 10.14395/hititilahiyat.333337
  • Views 48
  • Downloads 0

How To Cite

Mohamed Rızk Elshahhat Abdelhamıt Shoeır (2017). بحث الأصالة والزِّيادة فى حروف الجرِّ بين النَّحو والدِّلالة. Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 16(31), 129-150. https://europub.co.uk/articles/-A-471762