Bilimsel ve Teknolojik Terimlere Dair Etimolojik Hikâyeler (2017)

Journal Title: Journal of Language Research - Year 2017, Vol 1, Issue 1

Abstract

Dillerde keyfilik veya nedensizlik (artibrariness) ilkesi vardır, özellikle de sözcükler bağlamında. Ancak bu ilke sözcüğün kökenine erişemediğimizde ortaya çıkan durumu açıklar; etimolojik olarak izini sürebildiğimiz sözcükler veya kavramlar için bu durum geçerli değildir. Örneğin İngilizce’de neden mavi renk için red veya green gibi harf bileşiminin değil de blue kelimesinin kullanıldığını tam olarak bilemeyiz. Aynı şekilde, kulak için neden nose ya da eye değil de ear dendiğini de açıklayamayız. İşte tam bu noktada deriz ki dil keyfilik özelliği taşır. Ancak, İngilizce’deki computer veya Türkçe karşılığı bilgisayar kavramlarının neden söz konusu kelimelerle adlandırıldığını anlayabiliriz. Gösterge ve gönderge arasındaki bu anlaşılır ilişki bazen sözcükler biçimsel (morfolojik) açıdan incelendiğinde bazen de etimolojik hikâyelerini öğrendiğimizde kendini belli eder. Özellikle etimolojik geçmiş bu bağlamda büyük önem arz etmektedir. Bilimsel ve Teknolojik Terimlere Dair Etimolojik Hikâyeler 60 bilimsel ve teknolojik kavramı etimolojik boyutlarıyla ele almaktadır. Kitabın arka kapağında yer verilen alıntı kitabın ortaya çıkış mantığını çok güzel özetliyor aslında: “Kelimeler paylaşılan, kolektif anılara ait sembollerdir. Ben bir kelime kullandığımda, sizin o kelimenin neyi çağrıştırdığına dair bir tecrübeniz olması gerekir. Yoksa o kelime size hiçbir şey söylemez” (Borges). Kitapta değinilen kavramlar çoğunlukla Türkçenin İngilizce, Arapça, Fransızca, Yunanca ve Latince gibi dillerle olan ilişkileri sonucu dilimize kazandırılmış kelimelerden oluşmaktadır. Kitabın teması bilimsel ve teknolojik alan olduğu için etimolojisi incelenen kavramlar petrol, telgraf, sempozyum, robot, atom, helyum, Google, evreka, bluetooth gibi örneklerden oluşmaktadır. Kitaptaki bazı bilgiler oldukça şaşırtıcı; bu da bazı şeyleri sorgulamaya yönelik bir farkındalık kazandırıyor okuyucuya. Örneğin, Google bugün milyon değil milyarların kullandığı bir arama motoru. İnsanlar kafasına takılan küçük büyük her soruyu Google’a soruyor ve bu da onu kullanılan günlük dilin ayrılmaz bir parçası haline getirmiş durumda. Öyle ki, İngilizce’de googleable, nongoogleable, google-proof gibi sözcükler türetildi ve her gün milyonlar tarafından kullanılıyor bu sözcükler. Peki, Türkiye’de de çok yaygın olarak kullandığımız bu ismin anlamını veya nereden geldiğini biliyor muyuz? Kitapta da bahsedildiği gibi (s. 30), şirket Google ismini sayısız miktarda bilgiyi insanların erişimine sunma iddiasını yansıtmak için matematikte özel bir sayı olan googol (10100) kelimesinden türetmiştir. Etimolojik hikâyesi oldukça şaşırtıcı olan diğer bir teknolojik terim ise bluetooth. Yazar, 90’lı yıllarda Intel’de çalışan Jim Kardach isimli mühendisin 10. yüzyılda yaşamış olan Danimarka kralı Herald’dan okuduğu bir kitap sayesinde esinlenip kralın lakabı olan “Mavi Dişli Herald”dan ürettiği yeni teknolojiye (bluetooth) bu ismi nasıl aktardığını oldukça güzel bir dille anlatıyor (s. 43). Dikkatimi çeken bir diğer ilginç etimolojik hikâye ise kanser (İng. cancer) kelimesinin aslında Latince yengeç anlamına gelen cancer kelimesinden gelmesi ve bu ikili arasındaki ilişkinin ta milattan önce 51 İsmail Yaman yapılan hastalığın adeta bir yengeç gibi bedeni sıkıp kıskaca aldığı tespitine dayanmasıdır (s. 51). İlginç bir hikâye de atom ile ilgili anlatılıyor kitapta (s. 24). Kökeni Yunanca olan bu kelime milattan önce tespit edilmiş maddenin bölünemeyen en küçük parçasını ifade etmek için kullanılmıştı. Zaten a- olumsuzluk ön eki kelimenin taşıdığı bölünemez anlamını açıkça gösteriyor. Ancak yıllar sonra atomun da bölünebildiği ortaya çıkıyor ama ihtiva ettiği anlamsal çelişkiye rağmen atom kelimesi hâlâ kullanılıyor. Çünkü etimolojik serüven sözcüğün güncel kullanım anlamı ve mantığı ile köken anlamı ve mantığını birbirinden uzaklaştırıyor. Dolayısıyla, biz de herhangi bir çelişki hissetmiyoruz. Kitapta kategorik olarak diğerlerinden farklı değerlendirilmesi gereken tek başlık devedikeni. Bunun haricinde işlenen bütün kavramlar diğer dillerden Türkçeye geçmiş sözcüklerden oluşuyor. Dolayısıyla, etimolojik hikâyeleri biçimsel çözümlemelerle ortaya çıkarılmış. Fakat bu bitkiye neden devedikeni dendiğini Arap kültürüne ait bu hayvanın dikenli olduğunu ve ağzını kanattığını bile bile bu bitkiyi iştahla ve zevkle yemesine bağlıyor kitap. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere söz konusu bitki ve onu tanımlayan sözcük arasında anlaşılması kolay bir bağ ortaya konuluyor. Bilimsel ve Teknolojik Terimlere Dair Etimolojik Hikâyeler daha ilk bakışta güzel kapak tasarımı ve zarifliği ile albenisi yüksek bir kitap olarak karşımıza çıkıyor. Sayfaları çevirdikçe kapaktaki görseller tadında pek çok çizimin etimolojik hikâyesi açıklanan başlıklara eşlik ettiğini görüyoruz. Sadece görseller bile etimolojik öykülere dair önemli ipuçları veriyor okuyucuya. Hikâyelere gelince, yazar oldukça samimi ve yalın bir dil benimsiyor. Gereksiz laf kalabalığından sakınıp doğrudan öze değinmeyi yeğliyor. Yazarın dil veya edebiyat alanından değil de teknik bir alandan geliyor olması bu başarılı üslubu daha da değerli hale getiriyor. Tüm bunlar 56 sayfalık masal tadındaki bu şirin kitabı tek seferde merak içinde okunacak bir esere dönüştürüyor. Etimoloji riskli bir alandır. Herhangi bir şeyin kökenine ilişkin tek yönlü bilgi vermek diğer ihtimalleri göz ardı etmek demektir. Bu durumun bilincinde olan yazar bazı başlıklarda tek değil birden fazla etimolojik ihtimalden bahsetmiştir. Örneğin nylon başlığı altında (s. 41) üç farklı seçenekten bahsediyor yazar. Alternatif hikâyeleri ortaya koyduktan sonra ise hangisinin mantığa daha uygun olduğunu kendisi yorumluyor. Kitabın artılarının yanında birkaç eksi noktasını da ifade etmek gerekiyor. Birincisi, başlıklar alfabetik sıraya göre gitmiyor. Kitabın arkasındaki dizin kısmı bu bağlamda birazcık yardımcı olmasına rağmen bu durum okurun başlıklar arası geçişte biraz kafa karışıklığı yaşamasına sebep oluyor. İkincisi, kitapta etimolojik hikâyesine değinilen kavram sayısı biraz daha artırılabilirdi. Sanki okuyucunun tadı damağında kalıyor biraz. Yani doyumluk değil de tadımlık bir kitap izlenimi alabilir okuyucu. Belki yazar ikinci bir kitap çalışması yapıp kapsamı bir nebze daha genişletebilir. Gözüme çarpan son husus ise sözcüklerin yazımında dilsel açıdan bir tutarsızlık olması. Örneğin, akademi, lise, telgraf, kanser, sempozyum gibi ödünçleme kelimeler Türkçedeki şekilleriyle yazılıyken nylon ve whisky gibi kelimeler İngilizcedeki halleriyle yazılmış. Bu husus da ana okuyucu kitlesi Türkler olan bir kitap için başlıksal anlamda bir tutarsızlık ortaya koyuyor. Kitabı, bahsettiğim artı ve eksileri göz önüne alarak dil ile ilgilenen veya etimolojiye meraklı okuyucular için oldukça bilgilendirici ve de şaşırtıcı bir eser olarak değerlendiriyorum. Hatta içindeki bazı hikâyeler zaman zaman kendini tekrar okutturacak türden. Bu yüzden kitaplığınızda bulunması oldukça yararlı olacaktır.

Authors and Affiliations

Keywords

Related Articles

İfade ve Kelime Seçimleri Sözlüğü (2015)

Yabancı dil eğitimi alanında ayırt edilmesi gereken iki önemli kavram vardır. Bunlardan ilki İkinci Dil (Second Language/SL) kavramıdır. İkinci dil kavramı genellikle çok dilli ve kültürlü ülkelerde, öğrencilerin ana dil...

Foreign Language Education in Turkey Before and After YÖK (Council of Higher Education)

It was at the beginning of the 20th century that teaching foreign languages through scientific methods based on research and theories started in the West. There occurred radical changes in teaching foreign languages duri...

Bilimsel ve Teknolojik Terimlere Dair Etimolojik Hikâyeler (2017)

Dillerde keyfilik veya nedensizlik (artibrariness) ilkesi vardır, özellikle de sözcükler bağlamında. Ancak bu ilke sözcüğün kökenine erişemediğimizde ortaya çıkan durumu açıklar; etimolojik olarak izini sürebildiğimiz sö...

Does English Medium Instruction (EMI) Make a Difference on Student Motivation?

English Medium Instruction (EMI) has been a growingly popular practice in public and private universities around Turkey. Following the trend of internationalization overeagerly, Turkish universities have started undergra...

İlkokul Öğrencilerinde Görünüşsel Edim/Aspectual Performance of Primary School Students

According to Smith’s “two-component theory of aspect”, aspect whether it is situation or viewpoint type, convey information about temporal qualities of an event or state such as beginning, duration and end. While situati...

Download PDF file
  • EP ID EP588755
  • DOI -
  • Views 104
  • Downloads 0

How To Cite

(2017). Bilimsel ve Teknolojik Terimlere Dair Etimolojik Hikâyeler (2017). Journal of Language Research, 1(1), -. https://europub.co.uk/articles/-A-588755