ESRA KARARI IŞIĞINDA BİR HASSAS DENGE DEĞERLENDİRMESİ: KİŞİLİK HAKLARININ KORUNMASI vs. SANAT ÖZGÜRLÜĞÜ
Journal Title: İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi - Year 2017, Vol 8, Issue 2
Abstract
Kişilik hakkı çeşitli unsurlardan oluşur. Çalışmamızda kişilik hakkını oluşturan unsurlardan özellikle özel hayatın gizliliği, şeref ve haysiyetin korunması ile bu unsurların Anayasamız tarafından güvence altına alınmış olan sanat özgürlüğü karşısındaki durumunu ele alıp değerlendireceğiz. Sanatçı yaratma gücünü, düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanarak bir eser meydana getirir. Ancak sanat özgürlüğü sınırsız değildir; sanatçının bu özgürlüğünü kullanırken başkalarının da özgürlüklerini ve haklarını göz ardı etmemesi gerekir. Bununla birlikte, kişilik hakkına dahil değerlerin, basın özgürlüğü veya sanat özgürlüğünün ölçüsüz ve dolayısıyla hukuka aykırı bir şekilde kullanılması sonucunda ihlal edildiğine sıklıkla rastlanmaktadır. Kişinin özel hayatının gizliliğine, şeref ve haysiyetine bir gazete yazısı ile müdahale edilebileceği gibi bir romanla, bir fotoğrafla, sinema eseri veya bir tiyatro oyunuyla müdahale edilebilir. Eser sahibinin menfaati ile sanat eserine konu olan kişilerin menfaatlerinin karşılıklı değerlendirilmesinde somut olayın özellikleri dikkate alınmalıdır. Bir eserde kurgu ve gerçekliğin ne kadar iç içe geçtiğini, aradaki sınırın nasıl çizilebileceğini belirlemek kolay olmamakta, ancak karşılıklı menfaatlerin dengelenmesinde bu husus önemli rol oynamaktadır. Sunumumuzda bu konuda Almanya’da büyük yankı uyandıran Esra kararı ve diğer bazı karar örnekleri ışığında, kişilik haklarıyla çatıştığında sanat özgürlüğünün sınırının nasıl çizilebileceğini, somut olayda menfaatlerin değerlendirilmesinde dikkate alınacak ölçütlerin uygulamada nasıl şekillendiğini ele alarak değerlendireceğiz.
Authors and Affiliations
Şafak PARLAK BÖRÜ
İSTİNAF YARGILAMASINDA SANIĞIN SORGUSUNUN ZORUNLU OLUP OLMADIĞI VE BU İŞLEMDE SEGBİS KULLANIMI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
İstinaf, Ceza Muhakemesi Kanununda, ilk derece mahkemesi hükümlerine karşı kabul edilmiş olağan bir kanun yoludur. Özellikle ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu hükmün, hukuki yönünün yanında maddi açıdan da denetlenme...
OKUL KANTİNLERİNİN İŞLETİLMESİ YA DA KİRAYA VERİLMESİNDE YETKİ UNSURU: TÜRKİYE’DE YAPILAN YANLIŞ UYGULAMALAR
Bu çalışmada öncelikle Hazine mülkiyetinde olup; Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) adına tahsis edilen okul, idari bina ve diğer eğitim alanlarında bulunan kantin, büfe, kafeterya, yemekhane, çay ocağı, bahçe, otopark ve boş a...
TİCARET KANUNU KAPSAMINDA SERMAYE ŞİRKETLERİNDE BAĞIMSIZ DENETİM
6102 sayılı TTK ile sermaye şirketleri için uzmanlığa dayalı olmayan iç denetleme sistemi terk edilmiş, bunun yerine bağımsız dış denetim kabul edilmiştir. Böylece şirketlerin denetimi muhasebe denetimine dönüşmüştür. İl...
KABAHATLERİ SUÇ OLMAKTAN ÇIKARMA EĞİLİMİ VE KABAHATLER KANUNU
Kamu düzeninin korunabilmesi için kişilerin idare ile olan ilişkilerinde, kamu düzenini bozan davranışların yaptırıma bağlanması gerekir. Bu alanın genel çerçevesi, idari yaptırım hukuku ile belirlenmiştir. Çeşitli kanun...
ALMAN HUKUKUNDA VETERİNER HEKİMİN AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Son yıllarda hayvan hakları hususunda gelişmeler yaşanmakta olup hayvanları ko-ruyucu pek çok yasal düzenleme yapılmıştır. Alman hukukunda Avrupa Birliği yönergeleri doğrultusunda Hayvanları Koruma Kanunu’nda birçok deği...