Gonadotropin ile oluşturulan kontrollü ovaryan stimulasyon-intrauterin inseminasyon sikluslarında kullanılan progesteron formunun ve tedavi etkinliğinin karşılaştırılması
Journal Title: Ege Tıp Dergisi - Year 2019, Vol 58, Issue 1
Abstract
Amaç: Gonadotropin ile ovulasyon induksiyonu yapılmış olan olgularda lüteal faz desteği için kullanılan progesteron formlarının gebelik başarısı açısından farklılık olup olmadığını karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya Zekai Tahir Burak SUAM infertilite polikliniğine Mart 2017-Şubat 2018 tarihleri arasında başvuran Gonadotropin (GND) tedavisi başlanarak kontrollü ovaryan stimulasyon (KOS) ve intrauterin inseminasyon (IUI) uygulanan 315 olgu dahil edildi. Bazal hormon değerleri, infertilite tipi, süresi, GND başlangıç dozu, total kullanılan GND dozu, HCG günü estradiol (E2) düzeyi, HCG günü endometrium kalınlığı, indüksiyon süresi ve gebelik oluşumu gibi demografik ve klinik değişkenleri hastane kayıtları ile hasta dosyalarından kaydedildi. Ultrasonografide en az 1 adet ≥18 mm çaplı dominant folikül elde edilince ovulasyon 250 μg rekombinant hCG ya da 10000 IU üriner hCG ile gercekleştirildi ve 36 saat sonra IUI işlemi uygulandı. Lüteal faz desteği olarak günlük tek doz %8 vaginal jel verilen hastalarla, natürel mikronize progesteron oral kapsül verilen hastalar olarak 2 gruba ayrıldı. Gruplar belirtilen değişkenler açısından istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı her iki grupta sırasıyla 28,7±5,0 ve 28,8±5,4 idi (p=0,839). Gruplar arasında yaş, BMI, hormonal parametreler, infertilite süresi, HCG günü bakılan endometrium kalınlığı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0,05). Klinik gebelik oranlarına bakıldığında; naturel mikronize progesteron kullanılan grupta %14,2 (n=22), %8 vaginal progesteron kullanılan grupta ise %12,5 (n=19 ) idi (p=0,7). Sonuç: Oral progesteron formu kolay uygulanabilirliği, tedavi maliyetinin daha düşük olması nedeniyle vaginal progesteron formu yerine uygun endikasyonlu hastalarda tercih edilebilir.
Authors and Affiliations
Meryem Kuru Pekcan, Gülnur Özakşit
Herediter multiple ekzostoz
Herediter multiple ekzostoz, çoğunlukla uzun kemiklerin juksta-epifizer bölgesinden köken alan ekzositozlarla karakterize otozomal dominant bir hastalıktır. Hastalar en sık eklem yakınında tek veya çok sayıda sert, ağrıs...
Current approach to traumatic hepato-pancreatico-duodenal injury: Report of a case and review of the literature
Traumatic pancreaticoduodenal injuries still have a high mortality rate and the treatment remains challenging for surgeons. Damage control has become an important part of trauma care nowadays. This approach is useable on...
Premature infant with neonatal abstinence syndrome
Neonatal abstinence syndrome (NYS) is a clinical condition characterized by physical dependence and withdrawal symptoms after prenatal exposure to addictive substances. These symptoms are self-limiting and usually do not...
Henoch-Schonlein purpura: A case with involvement of the penis and scrotum
Henoch-Schönlein purpura (HSP), characterized by non-thrombocytopenic purpura accompanied by arthritis / arthralgia, gastrointestinal and genitourinary system involvement is the most common vasculitis in childhood. In ca...
Diagnosis and differential diagnosis of para-articular chondroma of popliteal fossa: A very rare location
Para-articular chondroma is a benign chondroid tumor which is frequently seen in the infrapatellar fat pad of the knee. We report a para-articular chondroma case located in the popliteal fossa which is very uncommon. Eig...