İş Sağlığı Ve Güvenliği Bölümü Öğrencilerinin Cinsiyete Göre Fiziksel Aktivite Düzeylerinin İncelenmesi
Journal Title: Health Sciences Journal of Adıyaman University - Year 2015, Vol 1, Issue 2
Abstract
Giriş: Fiziksel inaktivite giderek artan bir sorundur. Aktif yaşam tarzının artırılması, ulusal ve uluslararası halk sağlığı önerilerinin önemli bir bileşenini oluşturmaktadır. Araştırmanın amacı Bingöl Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü öğrencilerinin fiziksel aktivite düzeylerini saptamak ve cinsiyete göre incelemektir. Yöntem: Tanımlayıcı türdeki bu çalışma 24 Kasım-12 Aralık 2014 tarihlerinde Bingöl ilinde İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü’nde öğrenim gören 280 üniversite üniversite öğrencisi ile yürütüldü. Fiziksel aktivite düzeyleri Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (IPAQ International Physical Activity Questionnare) ile belirlendi. Elde edilen bulguların değerlendirilmesinde Ki-kare testi ile Mann Whitney U testi kullanıldı. Bulgular: Yaş ortalaması 19.97±1.91 yıl öğrencilerinin %59.3’ü (n=166) erkek ve %40.7’si (n=114) kız öğrencidir. Fiziksel aktiviteye bağlı haftalık enerji tüketimi ortalaması 2201.92±2463.52 MET-dakika (dk) idi. Erkek öğrenciler (2084.07±2838.41 MET-dk) ve kız öğrenciler (1325.12±1382.80 Met-dk) arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p < 0.05). Erkek öğrencilerin şiddetli ve orta derceli fiziksel aktivite ve yürüme süreleri kız öğrencilerden anlamlı olarak daha fazla bulundu (p < 0.05). Çalışmaya katılanların toplam fiziksel aktivitelerine göre %23.2’si inaktif, %51.8’i minimum aktif ve %25.0’i sağlık için yeterli düzeyde aktiftir (Health-EnhancingPhysical Activity-HEPA). Erkek ve kız öğrencilerin fiziksel aktivite düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardır (p < 0.05). Sonuç: Sonuç olarak İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü erkek öğrencilerinin tüm alt gruplarda kız öğrencilerden fiziksel olarak daha aktif olduğu bulunmuştur. Öğrencilerin sadece dörtte biri sağlık için yeterli düzeyde aktivite yapmaktadır. Fiziksel aktivite düzeyini artırmaya yönelik uygulamalar önerilebilir.
Authors and Affiliations
Fatoş UNCU, Bircan ULAŞ KADIOĞLU, Feyza NAZİK
Araştırma Makalesi Adıyaman Hastanelerine Başvuran KOAH’lı Hastalarda Antioksidan Sistem Enzim Aktivitelerinin İncelenmesi
Amaç: Adıyaman’da yaşayan kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan hastalarda antioksidan sistem enzimlerinden süperoksit dismutaz (SOD), katalaz (CAT), paraoksonaz 1 (PON 1) enzim aktivitelerinin lipid peroksidas...
Dikkat Sorunlarında Artış ile Prezente Olan Bir Hashimoto Tiroiditi Olgusu
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), son derece önemli akademik, sosyal ve psikiyatrik sorunlara yol açabilen bir hastalıktır. Genetik nedenli olmakla birlikte bazı eşlik eden durumlar kliniğin şiddetlenmesin...
İnflamatuar Biyobelirteçler Açısından Bipolar Bozukluk Tip 1 Tanılı Hastaların Sağlıklı Kontrollerle Karşılaştırılması
Amaç: Bipolar Bozukluk (BB) Tip 1’in çeşitli epizotlarında inflamatuar değişiklikler ortaya çıkar. Bu değişiklikler bozukluğun periferik belirtileri olarak değerlendirilebilir. Biz bu çalışmada, manik, depresif ve ötimik...
Sezaryen sonrası nadir bir postoperatif komplikasyon: Tüberküloz Peritonit; Olgu Sunumu
Giriş: Acil alınan vakalarda daha sık görülse de sezaryen doğumlarda (SD) intraabdominal apse nadir komplikasyonlardandır. Postoperatif karın ağrısı, ateş, halsizlik, kabızlık/ishal, insizyon hattında kızarıklık, pürülan...
C-REAKTİF PROTEİN BAKTERİYEL ENFEKSİYON TANISINDA GÜVENİLİR BİR BELİRTEÇ MİDİR?
Amaç: Bu çalışmada, hastanede yatan süt çocuğu hastalarında, kesinleşmiş tanılar ile C-reaktif protein (CRP) düzeylerinin karşılaştırılması ve CRP’nin bakteriyel enfeksiyon tanısında güvenilir bir belirteç olup olmadığın...