İslam Felsefesinin İki Kurucu İsmi: Kindi ve Farabi’de Gök Kürelerinin Canlılığı
Journal Title: ULUSLARARASI DORLİON AKADEMİK SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ (DASAD) - Year 2024, Vol 2, Issue 2
Abstract
Antik Yunan’dan beri tartışılan ve varlık felsefesinin vazgeçilmez bir konusu olan kozmosun oluşumu meselesinde, gök kürelerinin konumu ve özellikleri önemli bir yer işgal etmektedir. Gök kürelerinin nefs sahibi canlı ve hatta düşünebilen akıllı birer varlık oldukları fikri, gerek Antik Yunan gerekse İslam filozofları tarafından çeşitli şekillerde dile getirilmiştir. Her filozof bu düşüncesini temellendirmede farklı argümanlar kullanmış ve canlılık özellikleri olarak farklı fikirler öne sürmüştür. Mesela; Milet Okulu filozofları, canlılığı maddenin ayrılmaz bir özelliği olarak kabul ederken Pythagorasçılarda ve Herakleitos’da bu atomcu canlılık fikri, bir bütün olarak evrenin canlı olduğu görüşüne evrilmiştir. Platon ise daha çok mantıki çıkarımlarla kozmosun canlı ve akıllı bir varlık olması gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Aristoteles’e gelindiğinde o; İlk Gök Küresinin hareketini sağlamada Tanrı’yı, Aşk’ın nesnesi olarak görüp gökküresinin O’na iştiyak duyması ile harekete geçtiğini ifade etmiştir. Plotinus olayı daha mistik bir zeminde inceleyerek sudur teorisi gereği akıldan taşan ruhun gökkürelerine hayat verdiğini ileri sürmüştür. Stoa felsefesinde ise evrenin kendisi tanrısal bir varlığın vücudu olarak canlı telakki edilmiştir. İlk İslam filozoflarından Kindi ve Farabi’de de gök kürelerinin canlı olduğu fikri yer almıştır. Yalnız onlar da bu düşüncelerini farklı açılardan temellendirmişlerdir. Mesela Kindi meseleyi tamamen, göklerin Allah’a itaati bağlamında değerlendirirken; Farabi konuya daha çok Aristo çizgisinde ve sudur bağlamında yaklaşmıştır. Kindi ve Farabi, aynı kaynaklardan beslendikleri için aralarında benzerlikler olmakla birlikte önemli farklılıklar da bulunmaktadır. Bu makalede, gökkürelerin canlılığı konusunun Antik Yunan’daki izleri sürüldükten sonra Kindi ve Farabi’deki yansımaları ele alınmış, sonra da; bu iki filozof arasında bir karşılaştırma ile benzerlik ve farklılıkları ortaya konulmuştur. Sonuç ve değerlendirme bölümünde ise bu farklılıkların sebepleri ifade edilmeye çalışılmıştır.
Authors and Affiliations
Mehmet BİLEN, Kamil SARITAŞ
Kur’ân’ın Tövbeye Davet Yöntemi
Nesiller boyu muhafaza edilen ve ilk günkü gibi hidayet kaynağı olmaya devam eden Kur’ân, karanlıkları nuruyla aydınlatmayı sürdürmektedir. Kur’ân’a muhatap kılınan insan, zaaflarına rağmen, akıl veiradesiyle vahy...
Kitap Değerlendirmesi: Veganizm
Özet Valery Giroux ve Renan Laure tarafından yazılan Veganizm adlı kitabı dilimize Z. Hazal Louze kazandırmış, eser İletişim Yayınları tarafından 2021 yılında basılmıştır. Kitap, beş bölüm ve sonuç kısmından oluşmaktadı...
Mu’tezile’de Bireyi Bilgiye Ulaştırmada Nazar ve Hâtırın İşlevi
Mu’tezilî düşüncede akıl yürütme, dinden öncedir ve vaciplerin ilki olmayı hak eder. Bu nedenle Allah’ın özel lütfu olan aklı kullanması insanın ilk görevidir. Çünkü insan, düşünerek olası zararları kendisinden uzaklaştı...
Sociological Perspective of Trust in Islamic Ethics
ÖZ Güven, kişiler arası ve sosyal ilişkilerin temel bir unsurudur ve sağlıklı ilişkilere, etkili iletişime, işbirliğine, risk almaya ve sosyal istikrara katkıda bulunur. Din, örf ve adetler toplumun değerlerini ve inanç...
Elçi İsa’dan Tanrı İsa’ya: Kur’ân-ı Kerim ve Kitâb-ı Mukaddes Işığında Bir İnceleme
Kutsal Kitap’ta ve Kur’ân-ı Kerim’de benzer mesajlar, ortak isim ve kavramlar bulunmaktadır. Her dinin kendi perspektifiyle detaylara inildiğinde bu kavram ve isimlere yüklenen anlamlarda ciddi boyutlarda farklılaşma gör...