Koklear İmplant Tanı Testleri ve Sağlık Uygulama Tebliği
Journal Title: Yeni Yuzyil Journal of Medical Sciences - Year 2022, Vol 3, Issue 2
Abstract
İşitme kaybı prelingual dönemde ortaya çıkabileceği gibi perilingual veya postlingual dönemde de oluşabilmektedir. Özellikle prelingual ve perilingual dönemde ortaya çıkan işitme kayıpları çocukların konuşma ve dil gelişimini ciddi oranda etkileyerek, sosyal-bilişsel gelişimi ve akademik başarısında önemli olumsuz etkilere neden olmaktadır. İşitme kaybının ortaya çıkardığı olumsuz etkileri ortadan kaldırabilmek için erken dönemde tanılanması büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde “Türkiye Ulusal İşitme Tarama Programı (İTP)” yürütülmekte, bu sayede konjenital işitme kayıpları tespit edilmekte ve uygun tedavi seçenekleri belirlenerek takiplerinin yapılması sağlanmaktadır. İşitme kaybı tedavi seçeneklerinden bir tanesi de son yıllarda ülkemizde uygulaması artan koklear implantasyondur. Koklear implantasyon, işitme cihazı ile amplifikasyonun yetersiz kaldığı ileri ve çok ileri derece sensörinöral tip işitme kayıplarında, işitsel performansı artırmanın tek güvenilir ve en etkili seçeneği olmaya devam etmektedir. Koklear implantasyon süreci, işitsel performansı artırmak ve konuşma-dil gelişimini kazandırmak için hem cerrahi bir prosedür hem de önemli bir terapi ve takip gerektiren ekip işidir. Bu amaçla uygun adayın belirlenmesi multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Adaylar için dünya genelinde bilimsel olarak kabul görmüş kriterler mevcuttur. Değerlendirme ve uygulamalar alanında uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılarak adayın bu kriterler açısından uygun olup olmadığı belirlenir. Ülkemizde bu kriterler ile ilgili bilgiler “Sağlık Uygulama Tebliği”nde yer almaktadır ve ihtiyaç halinde güncellenmektedir. SUT’ta yer alan kriterleri karşılayan adayların koklear implant uygulama bedelleri “Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK)” tarafından karşılanmaktadır. Adayın, odyolojik açıdan uygunluğunun belirlenmesinde objektif ve subjektif yöntemler kullanılmaktadır. Özellikle pediatrik grupta uygulanan testlerin “Cross check” prensibine dayanması yani yapılan subjektif testlerin mutlaka objektif değerlendirmelerle desteklenmesi gerekmektedir. Hiçbir odyolojik test bataryası tek başına tanı koymada yeterli değildir. Adayın diğer alanlar açısından da değerlendirmesi yapılarak, uygun olan adayın koklear implant süreci başlatılmalıdır.
Authors and Affiliations
Esat ALKAYA
Gücün Kötüye Kullanımı Bağlamında Cinsel İstismara Genel Bir Bakış
Cinsel istismar, Dünya’nın her yerinde mekân, mağdurun ve saldırganın mesleği, sosyo-ekonomik ve eğitim durumu, dili, dini, ırkı, ve toplumdaki konumu gibi birçok faktörden bağımsız olarak meydana gelmektedir. Birçok...
Kriyoprezerve Blastokist Transferi Sonrasında Rüptüre Olmamış Bilateral Ektopik Gebelik – Olgu Sunumu
Vitrifikasyon yöntemiyle kriyoprezerve edilmiş ve ardından çözülerek transfer edilmiş blastokistlerle oluşan ve rüptüre olmadan teşhis edilmiş bilateral ektopik gebelik olgusu sunumu yapılmıştır. Oligospermiye bağl...
Magnesium Deficiency Can Be a Sign for Predisposition to Diabetes
Magnesium (Mg) is one of the most abundant cation in cells and it plays crucial roles in several metabolic processes including synthesis and utilization of ATP. Magnesium-bound ATP activates a number of enzymes which...
Özel Gereksinimli Çalışanların Çalışma Duruşlarının REBA ve RULA Yöntemleri ile İncelenmesi
Amaç: Bu çalışmanın amacı; özel gereksinimli çalışanların çalışma ortamında karşılaşabileceği ergonomik riskleri belirleyerek, risklerin kabul edilebilir risk seviyesine indirgenmesi ile işin insana, insanın işe uyumun...
Damar İçi Madde Bağımlısı Hastalarda Akla Gelmesi Gereken Bir Olasılık; İnfektif Endokardit
İnfektif endokardit (İE), kardiyak valvlerin ve/veya duvar endokardının patojen mikroorganizmalarca enfeksiyonudur. Yüksek morbidite- mortalite nedeniyle önemini korumaktadır. Bulguların spesifik olmayışı, mikroorgan...