KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE TÜKETİM KÜLTÜRÜ VE HOMOJENLEŞME
Journal Title: Zeitschrift für die Welt der Türken - Year 2018, Vol 10, Issue 3
Abstract
Küreselleşme, özellikle 1960’larda belirmeye başlayan, ancak etkileri son 25-30 yıldır yoğun olarak hissedilen ekonomik süreci adlandırmada kullanılan bir kavramdır. Küreselleşme, ekonomik olduğu kadar sosyal, siyasal ve kültürel bir süreci de işaret eder. Küreselleşmenin özneleri olan Batılı çokuluslu şirketler, Batılı olmayan ülkelere teknolojideki ve iletişimdeki gelişmelere paralel olarak bir yandan Batılı ürün ve hizmetleri, bir yandan da bu ürün ve hizmetlerin kullanımındaki bağlamsal özellikleri sunarlar. Dolayısıyla Batı kültürünün algılama, düşünme ve yaşama özellikleri, Batılı olmayan ülke kültürleri üzerinde etkili olurlar. Böylece milli kültürlerde önce melezleşme, ardından da Batı kültürüne benzeme, homojenleşme başlar. Bunun sonucunda da üniter devletler ekonomik, siyasî, kültürel olarak Batı’ya bağımlı hâle gelir. Bu bağımlılık Batı’ya hammadde kaynağı ve pazar imkânları sağlar. Batı’da egemen olan tüketim kültürü, Batılı olmayan ülkelere de çeşitli yollarla benimsetilir. Bu kültür, başta ABD olmak üzere gelişmiş Batılı ülkeler tarafından dünyaya sunulan ve teknolojik, ekonomik, siyasî ve kültürel baskı yoluyla benimsetilen farklı coğrafyalarda farklı kültür ve yaşayıştaki insanların adeta “tek tip”leşmesini hedefleyen bir süreçtir. Algılama, düşünme, davranma açısından “Amerikanlaşma”yı öngören tüketim kültürü, günümüz iletişim araçlarından (radyo, tv, internet) haber, belgesel, dizi film, reklam, sosyal medya, vd. yollarla yayılan, insanların bilinçaltına yönelik etkileriyle onları, tüketime yöneltme anlamında ipnotize eden bir kültürel süreçtir. Sürecin hedefi düşünmede, davranmada, tüketmede kişilerin homojenleş/tiril/mesidir. Kültürel homojenleş/tir/me, küreselleşmenin yalnızca bir yönüdür ve sadece maddî ürünlerle değil, inançlar, düşünceler, değerler, tavır ve davranışlar gibi geniş bir kültürel dizinin yayılması, yaygınlaşması ile kültür çeşitliliğinin azaltılması anlamına gelir. Çalışmamızda, küreselleşmenin milli kültür üzerindeki tüketimi arttırarak oluşturmayı hedeflediği homojenleştirme üzerinde durulacak; milli kültürlerin sahip olduğu kültürel çeşitlilik ile homojenleşmenin ve çok kültürlülüğün farkları irdelenecektir.
Authors and Affiliations
Mustafa SEVER
Keywords
Related Articles
- EP ID EP432839
- DOI -
- Views 67
- Downloads 0
BİLGİ MERKEZİNDE KARAR VERME SÜRECİ
Karar verme, örgüt yaşamında ve örgütsel faaliyetlerde yönetimin bütün fonksiyonlarını doğrudan etkileyen bir süreçtir. Bu yüzden, bu süreç, örgütsel bütün faaliyetleri doğrudan etkileme özelliğine sahiptir. Belirlenen a...
LOCAL MEDIA CONSUMPTION AND PERCEPTION: A FIELD STUDY FOR ELAZIĞ PROVINCIAL SPECIAL
Receiving news is one of the essential needs of human beings. The 19th article of the universal declaration of human rights refers to this basic requirement. Historically, documents became common with the invention of th...
BÜYÜK SELÇUKLU SERAMİKLERİNDE KADIN MÜZİSYENLER
Tarihi ve kültürel olayların aydınlatılmasında, pek çok kaynaktan yararlanmak mümkündür. Plastik sanatlara ait objeler de bunların içinde yer alır. Büyük Selçuklu seramikleri, sanatsal değerlerinin yanı sıra, üzerlerinde...
"GIRTLAK" SÖZCÜĞÜNÜN YAPISI ÜZERİNE
Etimolojik sözlüklere baktığımızda gırtlak sözcüğünün farklı şekillerde yorumlandığını görmekteyiz. Türkçenin eski kaynaklarında görülmeyen bu sözcük belirsiz bir dönemden sonra Batı Türkçesinde kullanılmaya başlamış, gü...
ARTVİN BARAJ REZERVUARLARI ALTINDA KALAN MADDİ KÜLTÜREL MİRAS VE BU KONUDAKİ UYGULAMALARIN SÜRDÜRÜLEBİLİR KORUMA İLKELERİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Başından bu yana insanlığın en önemli sorunlarından biri olan enerji üretimi ve temiz kaynaklara bağlı olarak kapasite artırımı projelerinin çok yönlü olumsuz sonuçları olmuştur. Bu makalede; Artvin ili sınırları içinde,...