Omega-3 yağ asitlerinin sıçan testis dokusu üzerine koruyucu etkileri
Journal Title: Dicle Tıp Dergisi - Year 2011, Vol 38, Issue 4
Abstract
Amaç: Bu çalışmada testis dokusu üzerine omega-3 yağ asitlerinin koruyucu etkisi biyokimyasal düzeyde araştırılması amaçlandı. Gereç ve yöntem: Toplam 16 adet Wistar-Albino cinsi erişkin erkek sıçan 2 gruba ayrılarak incelendi. Grup I’deki sıçanlar kontrol grubu olarak alındı ve sadece intragastrik gavaj ile serum fizyolojik verildi. Grup II’deki sıçanlara ise, 400 mg/kg dozundaki ω-3 yağ asiti intragastrik gavaj yoluyla günlük olarak verildi. Altı haftalık deney süresi sonunda tüm sıçanlar dekapitasyon yöntemiyle öldürüldü. Hayvanlardan alınan testis doku örneklerinde superoksit dismutaz, Glutatyon peroksidaz, malondialdehit aktiviteleri spektrofotometrik olarak tayin edildi. Ayrıca kan testosteron düzeyleri incelendi. Bulgular: Çalışmamızda, ω-3 yağ asidi verilen sıçanlarda superoksit dismutaz, Glutatyon peroksidaz düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde artarken, malondialdehit düzeylerinde kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş tespit edildi. Ayrıca omega-3 yağ asidi verilen sıçanların kan testosteron düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir artış görüldü. Sonuç: Sonuç olarak omega-3 yağ asitlerinin sıçan testis dokusunda gerek oksidatif hasarı önleyerek, gerekse testosteron düzeyini artırarak olumlu etki gösterdiği tespit edildi.
Authors and Affiliations
İsmail Zararsız, İlter Kuş, Mürsel Davarcı, Murat Kuş, Dilara Kaman, Mustafa Sarsılmaz
Kan grubu uyuşmazlığı bulunmayan yenidoğanlarda kan değişimi sonuçları
Amaç: Hiperbilirubinemi yenidoğan döneminde sık karşılaşılan, morbidite ve mortalitesi yüksek bir problemdir. Kan değişimi; kernikterus diye adlandırılan nörotoksisiteye yol açan yüksek bilirubin seviyeleri için en et...
Üçüncü basamak bir hastanede, geriatrik olgularda izole edilen candida türlerinin tiplendirilmesi ve kanda üreyen mayalarda antifungal duyarlılık
Amaç: Çalışmamızda, hastanemize başvuran geriatrik olguların kan ve idrar örneklerinden izole edilen Candida türlerinin tiplendirilerek dağılımının belirlenmesi ve kandan soyutlanan Candida türlerinin antifungal duyarlı...
Atriyal fibrilasyon hastalarına epidemiyolojik yaklaşım
Atrial fibrilasyon (AF) klinik pratikte en sık görülen aritmidir. En korkulan komplikasyonu tromboembolik olaylar olup tüm inmelerin % 15’inden tek başına sorumludur. AF’nin yol açtığı bu önemli komplikasyonu önlemeni...
Alt ekstremitede Doppler ultrasonografi ile tespit edilen kronik venöz yetmezlik tipleri
Amaç: Bu çalışmada, varis şikayeti olan hastalarda Doppler US ile alt ekstremite de tespit edilen kronik venöz yetmezliğinin paternlerinin ve klinik öneminin ortaya konması amaçlanmıştır. Yöntemler: Venöz yetmezlik s...
Postmortem biyokimya
Postmortem biyokimya son yıllarda hızla adli patoloji alanında rutin kullanıma girmeye ve bu alanda giderek önem kazanmaya başlamıştır. Rutin uygulanan ful otopsi içinde biyokimyasal incelemelerin de yer alması; ölüm önc...