Pankreasın Duktal Adenokarsinomlarında PAK-1 Ekspresyonu: Bir Doku Mikroarray Çalışması
Journal Title: Turkish Journal of Pathology - Year 2010, Vol 26, Issue 1
Abstract
Amaç: p21 ile aktive olan serin/treonin protein kinaz ailesinin bir üyesi olan PAK-1 molekülü hücre motilitesinin ve invazyon yeteneğinin düzenlenmesindeki önemli faktörlerdendir. Bildiğimiz kadarıyla, literatürde pankreasın duktal adenokarsinomlarındaki (PDA) rolü hakkında yapılmış bir çalışma yoktur. Gereç ve Yöntem: PAK-1 ekspresyonu, 98 PDA olgusu içeren bir doku mikroarray setinde test edildi. Ekspresyonun derecesine (boyanma oranını ve şiddetini değerlendiren bir skorlama sistemi ile belirlendi) göre olgular 4 gruba ayrıldı: 0 - Boyanmayan, 1 - minimal boyanan, 2 - orta dereceli boyanan, 3 - güçlü boyanan. Grupların PDA'nın klinikopatolojik özellikleriyle, bilinen prognostik parametreleriyle, sağkalım süresiyle, K-ras mutasyonunun varlığı (PCR) ve DPC4, p53, p21, p27 ve Her2/neu ekspresyonlarının derecesi ile ilişkisine bakıldı. Bulgular: Duktus ve asinüsler PAK-1 ile minimal boyanırken, endokrin adacıklarında boyanma görülmedi. PDA'larda sırasıyla 35, 42 ve 21 olguda güçlü, orta dereceli ve minimal boyanma izlendi. PAK-1 ekspresyonu ile tümör derecesi arasında anlamlı bir ters korelasyon vardı (p=0,04, rho=-0,201). Güçlü PAK-1 boyanması gösteren olguların yaşam sürelerinin (medyan 24 ay) orta dereceli ve minimal boyanan olgularınkine (medyan 7 ay) göre daha iyi olduğu görüldü (Ki-Kare=41,07, p=0,001). Cox Proportional-Hazards regresyon analizi de PAK-1 ekspresyonunun sağkalım süresini diğer değişkenlerden bağımsız olarak olumlu yönde etkilediğini gösterdi (p=0,0001). PAK-1 boyanması ile DPC4 boyanması arasında da anlamlı bir korelasyon vardı (p=0,035). K-ras, p53, p21, p27 ya da Her2/neu ekspresyonu ile anlamlı bir korelasyon saptanmadı. Sonuç: PAK-1 ekspresyonu, meme ve kolorektal kanserlerinin aksine, PDA'lar için iyi prognostik faktör olarak görünmektedir. PAK-1 ekspresyonu ve DPC4 ekspresyonu arasındaki korelasyon ise PAK- 1'in pankreasta TGF-β sinyal yolu ile ilişkili olabileceğini ve bu yüzden PDA gelişiminde meme ve kolorektal kanserlerdekinden farklı bir rol oynayabileceğini düşündürmektedir. PAK-1'in PDA'lardaki rolünün ortaya konabilmesi için ek çalışmalar gerekmektedir.
Authors and Affiliations
İpek ÇOBAN, Olca BAŞTÜRK, Edi LEVİ, Murat ALPER, N. Volkan ADSAY
The Role of CD34 and D2-40 in the Differentiation of Dermatofibroma and Dermatofibrosarcoma Protuberans
Objective: Dermatofibroma (DF) is a benign fibrohistiocytic tumor whereas dermatofibrosarcoma protuberans (DFSP) has intermediate malignant potential. CD34 is the most commonly used antibody in differentiating these tumo...
Pancreatoblastoma, a Rare Childhood Tumor: A Case Report
Pancreatoblastoma, rarely encountered in the literature, is a malignant exocrine tumor seen in the pancreas. A 5-year-old boy suffering from abdominal pain was sent to our institute for further examination and treatment....
Böbrekte kitle nedeniyle yapılan iğne kor biyopsileri ve tanı zorlukları
Amaç: Kitle lezyonları için böbrek iğne kor biyopsileri, sıklıkla ileri dönem böbrek hücreli karsinom ve çok sayıda kitle lezyonunun (primer böbrek hücreli karsinom veya metastatik böbrek kitlesi) olduğu durumlarda uygul...
Inflammatory pseudotumor of the spleen: A case report
Inflammatory pseudotumors, also known as inflammatory miyofibroblastic tumors, are rare benign tumors of the spleen. The diagnosis of these tumors may be difficult, because they simulate some hematopoetic malignancies, l...
Review of Hydatid Cyst with Focus on Cases with Unusual Locations
Objective: This study has been conducted so as to contribute to health statistics of hydatid cyst by the data obtained from our clinic, and to discuss hydatid cysts in unusual locations. Material and Method: Cases diagn...