The effectiveness of intramedullary nailing on the fixation of tibia diaphyseal fractures: Biomechanical point of view
Journal Title: Türk Klinik ve Laboratuvar Dergisi - Year 2018, Vol 9, Issue 3
Abstract
Aim: The aim of the study was to exhibit the success rate of nailing on tibia shaft fractures. Biomechanical advantage of the nails was also evaluated and discussed in this study. Material and Methods: Reamed and static interlocking intramedullary nailing was performed with closed or mini-open reduction in 35 patients (25 males, 10 females; mean age 37.14±13.13 years). 27 fractures were closed and 8 fractures were open fractures. The evaluation in the study was performed according to Johner and Wrush criteria. Results: The mean follow-up period was 12.5 months (range 5 to 20 months). Union occurred in all patients. Mean union period was 17.02±7.96 weeks. In four cases, a valgus angulation of 2-5 degrees was detected that whom had distal third tibial fractures. In one case, an external rotation more than 10⁰ was detected and in another case, grave claudication was shown. In two cases, extremity shortening of 6-10 mm was seen. According to ankle and subtalar mobility; 27 (77.1%) of the patients were recorded as excellent, 7 (20%) good, 1 (2.9%) moderate results. According to Johner and Wrush criteria; 54.3% of the patients were recorded as excellent, 34.3% good, 8.6% moderate and 2.8% bad results. Conclusion: This study suggests that reamed interlocking intramedullary nailing is an effective method in tibia diaphyseal fractures because of successful functional results, high union and low complication rates. On the biomechanical side, anti-rotation of the fixation area and axial load sharing capacity of nailing has critical demand on fracture healing.
Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinden izole edilen gram negatif bakterilerin antibiyotik duyarlılığındaki iki yıllık değişim (2014-2015)
Amaç: Çalışmanın amacı hastanemiz yenidoğan yoğun bakım ünitesi’nde (YYBÜ) yatan hastalardan 2014 ve 2015 yılları içerisinde gönderilen materyallerin kültür sonuçlarının retrospektif olarak değerlendirilmesidir. Gereç ve...
Kanser hastalarında travma sonrası büyüme kavramı
Psikolojik travma bireyin savaş, tecavüz, doğal afet, ani gelişen hastalık gibi olaylar ya da durumlarla yüz yüze geldiğinde verdiği duygusal (emosyonel) ve bilişsel (kognitif) tepkilerin bütünü olarak tanımlanmaktadır....
Sert damakta gelişen pleomorfik adenoma: olgu sunumu
Pleomorfik adenoma (PA) epitelyal ve mezenşimal kaynaklı benign bir tükürük bezi tümörüdür. Sıklıkla parotis ve submandibular tükürük bezlerinde görülür. Daha nadir olarak ise sert damak ve oral mukozada yerleşimli minör...
Koroner yavaş akımın ortalama trombosit hacmi/lenfosit oranı ile ilişkisi
Amaç: Bu çalışmanın amacı, kolayca hesaplanabilen yeni bir inflamatuar belirteç olan ortalama trombosit hacmi/ lenfosit oranının koroner yavaş akım şiddeti ile ilişkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Kesitsel tipte...
Gecikmiş tanı nedeniyle püerperiumda apandisit: olgu sunumu
Lohusalık döneminde ortaya çıkan enfeksiyon ve ağrı gibi nedenlerin sıklıkla gebelik ve doğuma bağlı olduğu kabul edilir. Ancak, diğer önemli nedenlerde akılda tutulmalıdır. Akut apandisit gebelikte obstetrik nedenler dı...