Abstract

Amaç Hastanemizde üroloji pratiğinde tanıya yardımcı tetkikler olarak laboratuar dışında direkt grafiler ve ultrasonografi (US) bulunmaktadır. Biz, üriner sistem US’un bizi ne ölçüde aydınlattığını ve polikliniğimize başvuran hastalarda ek tetkik isterken ne kadar seçici olmamız gerektiğini sorgulamayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler Ocak 2007- Mayıs 2008 tarihleri arasında hastanemize başvuran üriner sistem yakınmaları olan hastalara aynı hekim tarafından yapılan üriner sistem US sonuçlarını retrospektif olarak inceledik. Bulgular Çalışmamızda bu tarihlerde başvuran 1453’ü kadın (% 58,8), 1017’si erkek (%41,2) olmak üzere toplam 2470 hastaya üriner sistem US yapıldığı görüldü. Bunlardan 1471’inde (%59,6) herhangi bir patoloji tespit edilmezken, 999’unda (%40,4) 1305 adet patoloji tespit edildi. En sık olarak hidronefroz (n= 498; %20,2) tespit edilirken, ikinci sırada üriner sistem taşı (n=390; %15,8 ), üçüncü sırada ise böbrek kisti (n=199; %8,1) yer aldı. Sonuç Ultrasonografi, üriner sisteminin değerlendirilmesinde öncelikli başvurulması gereken bir yöntem olmalıdır.

Authors and Affiliations