Üriner sistem enfeksiyonlarından izole edilen Escherichia coli ve Klebsiella pneumoniae suşlarında florokinolon direncini etkileyen risk faktörlerinin değerlendirilmesi
Journal Title: Ege Tıp Dergisi - Year 2019, Vol 58, Issue 3
Abstract
Amaç: Antimikrobiyal direnç oranlarındaki artış, üriner sistem enfeksiyonlarında oral ampirik tedavi seçeneklerini kısıtlamaktadır. Dirençle ilgili risk faktörlerini belirlemek, ampirik antibiyotik seçimine yol göstermesi açısından önemlidir. Çalışmamızda, polikliniğe ayaktan başvuran hastaların idrar kültürlerinden izole edilen Escherichia coli (E. coli) ve Klebsiella pneumoniae (K. pneumoniae) suşlarında florokinolon direnci ve risk faktörlerini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ocak 2015-Aralık 2017 tarihleri arasında üroloji polikliniğine başvuran ve idrar kültüründe E. coli ve K. pneumoniae üremesi olan 76 hastanın demografik verileri geriye dönük olarak değerlendirildi. Florokinolon direncine etki edebilecek olası risk faktörleri istatistiksel olarak incelendi. Bulgular: Hastaların 60 (%78.9)’ ı kadın ve 16 (% 21.1)’ i erkekti ve yaş ortalaması 54.1 ± 19.6 yıl olarak bulundu. Florokinolon direnci %55.3, genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz pozitifliği %15.8 olarak saptandı. Florokinolon direnci açısından komplike idrar yolu enfeksiyonu (p = 0.009), üriner sistem taşı (p = 0.014), üropatoloji (p = 0.002), ürolojik girişim öyküsü (p = 0.040) ve önceden antibiyotik kullanım öyküsü (p<0.001) anlamlı bulundu. Üriner sistem taşı, üropatoloji, ürolojik girişim öyküsü ve komplike idrar yolu enfeksiyonu varlığı ile florokinolon direnci arasında zayıf derecede pozitif yönde; önceden antibiyotik kullanım öyküsü ile florokinolon direnci arasında ise orta derecede pozitif yönde ve istatistiksel olarak anlamlı korelasyon bulundu (p<0.05). Son 6 ay içinde antibiyotik kullanımı öyküsü, florokinolon direnci açısından bağımsız risk faktörü olarak bulundu (p=0.005). Sonuç: Antibiyotik direncine neden olan önlenebilir faktörlerin belirlenerek gerekli önlemlerin alınması, hem ampirik antibiyoterapi seçiminde yol gösterici olması hem de akılcı antibiyotik kullanımı ile birlikte direnç oranlarını azaltabilmek açısından önemlidir.
Authors and Affiliations
Pınar Şen, Bora İrer, Tuna Demirdal, Yusuf Engin Yaygın
Spinal myoclonus following spinal anesthesia in a cystoscopy case
Spinal myoclonus developed after regional anesthesia is quite rare. They are sudden onset, involuntary, short focal or segmental contractions in a single muscle or a muscle group. Spinal myoclonus is a neuromuscular dysf...
Unicornuate uterus with non-communicating rudimentary horn mimicking acute abdomen in an adolescent
Unicornuate uterus with a rudimentary horn is the rarest anomaly of the Müllerian system, causing many gynecologic and obstetrical complications and symptoms such as abnormal bleeding, severe dysmenorrhea, and pain. We a...
A novel predictor in acute kidney injury: Neutrophil to lymphocyte count
Aim: Acute Kidney injury (AKI) represents a clinical condition reflecting systemic inflammation. Neutrophil-to-lymphocyte ratio (NLR) is novel prognostic marker in various inflammatory conditions. In this retrospective c...
Primary carcinoid tumor of the kidney
Primary renal carcinoid tumor is an exceedingly rare neoplasm which was first reported by Rensick et al. in 1966. In a recent comprehensive review of the literature, Murali et al. and Romero et al. reviewed the literatur...
Posterior mediasten yerleşimli nörojenik tümörlerde spinal kanal invazyon insidansı ve cerrahi yaklaşımı
Amaç: Posterior mediastinal nörojenik tümörlerin yaklaşık %10’u spinal kanala invazedir. İnvaze tümörlerin tek seansta güvenli bir şekilde spinal ve torasik komponentinin birlikte çıkarılması gerekir. Bu lokalizasyondaki...