Rotavirus infeksiyonuna bağlı seyrek görülen bir tutulum: akut pankreatit
Journal Title: JOURNAL OF CONTEMPORARY MEDICINE - Year 2018, Vol 8, Issue 1
Abstract
Sayın Editor,Oya Balcı ve ark.’nın (1) Çağdaş Tıp Dergisi’nin 2016 yılı üçüncü sayısında (Çağdaş Tıp Dergisi 2016;6(3);231-233) yayımlanan “Rufinamide Kullanımı Sonrası Gelişen Akut Pankreatit: Olgu Sunumu” başlıklı olgu sunumunu ilgi ile okudum. Bu makale, akut pankreatitin antiepileptik ilaçlardan biri olan rufinamide bağlı da gelişebileceğini vurgulaması yönüyle değerli bir çalışmadır. Bizim de Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Birimi’nde daha önce izlediğimiz rotavirüs enfeksiyonuna bağlı bir akut pankreatit olgumuzu, akut rotavirüs gastroenteriti tablosunda başvuran hastalarda seyrek rastlansa da akut pankreatit yönünden dikkatli olunması gereğini vurgulama amacıyla özetlemek istiyorum.Yaklaşık 10 gündür devam eden karın ağrısı, inatçı kusma ve şiddetli ishal (bol sulu, 15 – 16 kez/gün) yakınmaları ile yatırılan 10 yaşındaki erkek hastanın öyküsünden özgeçmiş ve soygeçmişi ile ilgili herhangi bir özellik bulunmadığı, tarafımıza başvurusundan önce herhangi bir ilaç kullanmadığı öğrenildi. Fizik muayenede palpasyonla karın muayenesinde yaygın hassasiyet bulunan hastanın dışkı incelemesinde rotavirus antijeni pozitif saptanırken tam kan sayımı, eritrosit sedimantasyon hızı, tam idrar incelemesi, CRP ve kan biyokimyası (glikoz, üre, total protein, albumin, kreatinin, elektrolitler, ürik asit, LDH, AST, ALT, GGT, ALP, bilirübinler, lipaz ve amilaz) normal olarak değerlendirildi. Radyolojik incelemede karın ultrasonografisinde (USG) patolojik bir bulguya rastlanmadı. Rotavirüs gastroenteriti tedavisine yönelik parenteral sıvı destek tedavisi ile izlenirken tedavinin üçüncü günü karın ağrısının artması üzerine yapılan karın USG incelemesi normal bulunmakla birlikte kan biyokimyasında serum amilaz ve lipaz düzeylerinin normalin üst sınırına göre yaklaşık 3 katı kadar yükselmiş olduğu (lipaz, 201 U/L; normal değerler, 7-78 U/L) dikkati çekti. Akut pankreatit ön tanısı ile oral beslenme kesilerek nazogastrik dekompresyon ve parenteral beslenme desteği başlandı. Hastaneye yatışının 5. günü serum lipaz düzeyi normalin üst sınırının yaklaşık 14 katı düzeyine (1086 U/L) ulaşması üzerine tipik klinik bulgu (kemer tarzında sırta doğru yayılan karın ağrısı semptomu), normalin üst sınırına göre 3 katından daha yüksek pankreas enzim düzeyleri ve karın USG incelemesinde pankreasta heterojen görünüm saptanmasına dayanarak (2) akut pankreatit tanısı konuldu. Pankreatik sekresyonları azalttığı için akut pankreatit tedavisinde kullanımı önerilen (3,4) oktreotid infüzyon tedavisi (1 μg/kg/saat x 3 gün + 0.5 μg/kg/saat x 4 gün) başlandı. Akut pankreatit etyolojisine yönelik olarak yapılan kan biyokimya incelemesinde hipertrigliseridemi veya hiperkalsemi bulgusu saptanmadığı gibi MRCP görüntülemede anatomik ve viral serolojik incelemelerde de rotavirüs enfeksiyonu dışında altta yatan başka herhangi bir neden bulunamadı. Tedavi başlandıktan sonra 7 gün içinde karın ağrısı semptomu azalarak düzelen ve yüksek pankreas enzim düzeyleri gerileyerek normal sınırlara dönen hasta oral beslenmeye geçildikten sonra da tablonun tekrarlamaması üzerine kontrole çağrılarak taburcu edildi.Rotavirüs çocuklarda akut gastroenterite yol açabilen en sık etiyolojik nedenlerden olmakla birlikte literatürde rotavirüse bağlı menengoensefalit veya pankreatit gibi diğer organların enfeksiyonları da bildirilmiştir (5,6). Akut gastroenteritli hastalarda amilaz yüksekliği görülebilmektedir (7). Ancak hastamızda lipaz düzeyinin de normalin üst sınırına göre 3 katından daha yüksek bulunması, radyolojik incelemede (USG) pankreatiti destekleyen pankreasta heterojen görünüm saptanması ve akut pankreatit ile uyumlu karın ağrısı olduğundan uluslararası tanı kriterlerine (2) göre akut pankreatit tanısı konulmuştur (Tablo 1).Tablo 1. Akut pankreatit tanı kriterleri (2) Aşağıdaki 3 kriterden en az 2’sinin bulunması; 1. Akut pankreatit ile uyumlu karın ağrısı 2. Serum amilaz ve/veya lipaz düzeylerinin normalin üst sınırına göre 3 katından daha yüksek bulunması 3. Radyolojik incelemelerde (ultrasonografi, manyetik rezonans görüntüleme veya bilgisayarlı tomografi) pankreatiti destekleyen bulguların saptanması Ayrıca, rotavirüs enfeksiyonuna bağlı akut pankreatit tanısı için etiyolojide rolü olabilen tüm diğer (enfeksiyöz, obstrüktif, metabolik, otoimmün, travmatik) nedenler de dışlanmıştır. Sonuç olarak seyrek görülmekle birlikte rotavirüs infeksiyonuna bağlı akut pankreatit tablosu gelişebilmektedir. Rotavirüs gastroenteriti nedeni ile başvuran hastalarda karın ağrısının yalnızca gastroenterit tablosuna değil, aynı zamanda akut pankreatite bağlı olarak da gelişebileceğinin hatırlanması çok önemlidir.
Authors and Affiliations
Halil Haldun Emiroğlu
Romatoid artritte plöropulmoner bulgular için risk faktörleri: Bir pilot çalışma
Amaç: Çalışmanın amacı, romatoid artritte (RA) pulmoner bulguların gelişiminde olası plöropulmoner bulguların paternini ve olası risk faktörlerini belirlemektir. Yöntem: Toplam 70 romatoid artrit hastası alındı. Akciğer...
Diagnostic Value Of Dynamic Magnetic Resonance Urography In Childhood Obstructive Kidney Diseases
Purpose: The aim of this study was to investigate the functional value of dynamic magnetic resonance urography (MRU) for the diagnosis of pediatric urinary system diseases, to establish the accuracy of dynamic MRU in de...
A Rare Complication in the ICU: Missed Central Venous Guide Wire
Percutaneous central venous catheterization (CVC) is an essential part of the care in the ICU, emergency department, and operating theater. Guidewires are routinely used in the Seldinger technique during central venous c...
Major depresif bozukluk ve Panik bozukluk hastalarında üstbiliş işlevlerinin değerlendirilmesi
AMAÇ: Major Depresif Bozukluk (MDB) ve Panik bozukluk (PB) tanısı alan hastaların üstbiliş işlevlerinin sağlıklı kontrollerle karşılaştırılarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. MATERYAL-METOD: Çalışmaya DSM-IV-TR’ye...
Propensity Skor Ağırlıklandırma Yönteminde Denge Metriklerinin Performansı Üzerine Benzetim Çalışması
Amaç: Randomizasyonun sağlanamadığı durumlarda bireylerin tedavi kollarına atanmasında yanlılığı minimize etmek için propensity skor ağırlıklandırma yönteminin kullanılmasını ve bu yöntemin genelleştirilmiş boosted ve ço...